Draco Malfoy’un Kabalığın Kitabını Yeniden Yazdığı 7 An
|Latincede Draco, ejderha manasına gelir ki, Malfoy da isminin hakkını veriyor hani!
Daha ufacıkken bile herkesi çıldırtmayı başarmış bir Hogwarts fenomeni: Draco Malfoy.
Sinir bozucu gülümsemesi, olur olmadık yerlerden ve olayların altından çıkışı hepimizin aklında. Yıllar içerisinde, Hogwarts’ta söylediği hakaretamiz sözler ile bir sözlük yazabileceğimiz Draco’nun unutulmaz laflarını gelin Pottermore’dan tekrar dinleyelim.
Draco Malfoy, Hogwarts için tam bir kabus; Muggle doğumlulara karşı olan nefreti, her anlamda onun ailesinden geride olan insanlara karşı tutumu ve fırsat bulduğu her an Harry Potter’ı aşağılaması bunun en büyük kanıtı. Harry’nin koktuğunu söyleyen o garip rozetleri hazırlamasını ve dağıtmasını hatırlayın. İyi iş (!) Malfoy.
Sadece bununla kalsa iyi, gelin hep birlikte Draco’nun bel altı vurduğu birkaç anı birlikte hatırlayalım.
“Hani biraz daha ağır olsan geri geri gideceksin.”
– Harry Potter ve Sırlar Odası
Aslında biraz da komik olan bu lafı, Draco, Goyle’a, daha doğrusu Goyle kılığındaki Harry’e söylüyordu. Sırlar Odası’ndaki çok özlü iksir sahnesi, hatırladınız mı? Aslında olabildiği en makul hali üzerinde olan Draco, Goyle ile muhabbet ederken onu aşağılamaktan geri durmuyordu.
“Longbottom, beyin altından yapılsaydı, sen Weasley’den bile yoksul olurdun.”
– Harry Potter ve Felsefe Taşı
Neville Longbottom’a yapılan bu ağır şakalar hepimizi gerçekten çok incitiyor. Severus Snape, gözlerimiz üzerinde. Bu sefer patronusun da seni kurtaramaz. Draco bir hakarette, hem Neville’i hem de Ron’u en yumuşak noktalarından yakalamış gibi; bilgelik ve maddiyat.
“Zaten oraya gidinceye kadar kimse bilemez bunu, öyle değil mi, ama Slytherin’de kalacağımı biliyorum, bütün ailem orada kalmış -bir de Hufflepuff’ta kaldığını düşünsene- tek dakika durmaz, hemen ayrılırdım.”
– Harry Potter ve Felsefe Taşı
Çoğu kişi Hufflepuff’ın harika bir bina olduğunu düşünürken, bu fikrine katılmadığımızı hemen belirtelim Malfoy. Cedric Diggory ile aynı binada olmak hiç de kötü değil. Bakın Newt Scamander Hufflepuff’ı nasıl anlatıyor:
“Yabani biriymiş- okul bahçesinde bir kulübede yaşıyormuş, arada bir sarhoş olur, büyü yapmaya kalkar, yatağını ateşe verirmiş.”
– Harry Potter ve Felsefe Taşı
Aman tanrım. Felsefe Taşı’nda Draco’nun en öne çıkan hakaretlerinden biri. Aşağılama konusunda son derece uzman olan Draco’nun bu seferki hedefi Hagrid. Son derece erdemli bir adama bunları söylemesi yüreğimizi parçaladı. Hagrid, hayranların burada!
“Gryffindor takımına bu oyuncuları neden seçiyorlar, biliyorum. Onlara acıdıkları için. Potter’ın annesi babası yok, Weasley’lerin de parası yok- seni de takıma almaları gerekirdi, Longbottom, çünkü senin de beynin yok.”
– Harry Potter ve Felsefe Taşı
Bir nefeste hem Harry’i, Weasley ikizlerini ve Neville Longbottom’ı aşağılayan Draco kendini aştı. Sizce de garip bir dünya rekoru peşinde olabilir mi?
“Aa, çocuklar, bakın, şampiyon,” dedi Crabe ve Goyle’a. “İmza albümleriniz yanınızda mı? İmzasını hemen alsanız iyi olur, çünkü pek uzun süre bizimle kalacağını sanmıyorum… Tarihteki Üç-Büyücü şampiyonlarının yarısı ölmüştür… sence sen ne kadar dayanacaksın, Potter? İddiaya varım ilk görecin onuncu dakikasını çıkaramazsın.”
– Harry Potter ve Ateş Kadehi
Bazı zamanlarda, tüm bu hakaretlerinin kaynağı kıskançlık oluyor ve Draco’nun bu haline üzülüyorsunuz. Fakat okul arkadaşlarının ölmesi ile dalga geçebilmek ayrı bir yetenek.
“Şuna bakın!” dedi Malfoy zevkten kendinden geçerek. Ron’un cüppesini kaldırıp Crabbe ve Goyle’a gösterdi. “Weasley, bunu giymeyi düşünmüyordun, değil mi? Yani, 1890’larda falan çok modaydı ama…”
– Harry Potter ve Ateş Kadehi
Ron’a belki de tüm zamanların en ağır darbesini vuran Draco, çok eski zamanlardan kalma bir cübbe giydiğini ve cübbenin zamanın başlangıcına şahitlik ettiğini söylüyordu.
Üzülme Ron, biz seni böyle de sevdik.
Draco, çok kabasın!
Şöyle bir hafızanızı yokladığınız zaman, sizin aklınıza gelen ya da hiç unutamadığınız Draco’nun başka lafları da var mı? İyi çocuk aslında ama çevresi kötü diyor musunuz? Paylaşın!
Biraz değişik bir karakter de olsa serinin başından beri Malfoy’ u sevmiştim. Yetiştiği ortamı ve ailesini düşünecek olursak bu davranışları çok da anormal sayılmaz. Bazen onun bu davranışlarının nedenin elle tutulur bir başarı sergileyemediği için (belki de aile çevresinin baskısından) kendini bir şekilde ifade etme, gösterme çabası olduğunu düşünüyorum. Nitekim serinin sonlarında (Melez Prens dahil) sergilediği tutum, hal ve hareketleri ile aslında gerçek kendisini ortaya çıkarabilmiştir.