Lucius ve Draco Malfoy: Bir Baba-Oğul İlişkisi Analizi

Bir Ölüm Yiyen olan Lucius Malfoy ile oğlu Draco Malfoy’un arasında karmaşık bir ilişki olduğu su götürmez bir gerçek! Aralarındaki bu ilişkinin görünen ve görünmeyen yanları var. Draco’nun onu hep desteklediğini ve sevdiğini söyleyen ailesinin aslında kapılar ardında nasıl bir destek ve sevgi gösterdiklerini, gelin hep birlikte bir inceleyelim!

Harry Potter serisini okuduğumuz sürece, belki sizler de bir kısmımız gibi, Draco’nun bir gün Ölüm Yiyen olacağına inanmış olmalısınız. Bu konuda haksız da sayılmazsınız. Draco’nun ailesinin izinden gidip onlar gibi Lord Voldemort’un müritlerinden biri olması oldukça muhtemeldi. Ancak derine indiğimizde, Draco’nun bu raddeye gelme sebebinin, Lucius Malfoy’un onun üzerinde kurduğu duygusal baskı olduğunu söyleyebilir miyiz?

Lucius ile Draco arasındaki baba-oğul ilişkisinden öğrendiğimiz bir şey var ki, o da, Draco’nun övünmekle bitiremediği o ‘harika’ babasının onun hayatındaki her şeye burnunu soktuğu gerçeği!

Draco’nun babasıyla olan ilişkisinin anlattığı gibi olmadığı gerçeğini ilk kez Burgin ve Burkes’te Lucius ile Draco arasında geçen ve Harry’nin de tanık olduğu bir sahnede öğrenmiştik. Aslında, aralarındaki ilişkinin, yalnızca, Lucius’un Draco’ya zulmetmesinden ve sürekli emirler yağdırmasından ibaret olduğunu keşfetmiştik.

Lucius ve Draco Malfoy İlişkisi

Lucius’un ona söylediğini duyduğumuz ilk söz, “Hiçbir şeye elini sürme, Draco,” idi (Harry Potter ve Sırlar Odası). Sonrasında, Lucius ona bir yarış süpürgesi alacağını söylerken, aslında Draco’nun başka bir hediye beklediği apaçık ortadaydı. Lucius, belli ki, Draco’yu Quidditch takımına sokmaya karar verirken ona fikrini dahi sormadı. Draco, birinci yıllarında, Harry’nin bir süpürgesi olmasından yakınırken, oğlunun ‘haklı kıskançlığı’nı duymak istemiyordu. Ayrıca, Lucius oğluna okulda notlarını yükseltmezse hırsız ya da soyguncudan başka bir şey olamayacağını söylemişti:

“Ailesi büyücü olmayan bir kızın her sınavda seni alt etmesinden utanırsın sanıyordum.” – Harry Potter ve Sırlar Odası

Bu sahnede, Lucius’un oğlunu sürekli eleştirdiğini, onun dertlerini küçümsediğini ve ne istediğini önemsemediğini görüyoruz.

Draco’nun hissettiği duygusal eksikliğin tersini göstermek için sürekli babası hakkında konuştuğu bir gerçek. Draco herkese babasının onu ne kadar sevdiğini gösterme çabasında ve biraz da, kendini buna ikna etmeye de çalışıyor gibi. Okul hayatına sürekli babasını dâhil etmeye çalışarak onun ilgisini üzerine çekmeye çalışıyor. Gelgelelim, Lucius yalnızca kendi işine gelen durumlarda olaylara müdahale etmeyi tercih ediyor. Draco, Şahgaga’nın saldırısına uğradığı zaman, Lucius oğlunu kurtarmak için duruma hemen el atmıştı, ama bu sadece küçümsediği ve saygı duymadığı Hagrid’in canını sıkmak için yaptığı bir hamleydi. Öte yandan, Moody görevini kötüye kullanarak (!) Draco’yu bir dağ gelinciğine dönüştürdüğünde, Lucius hiçbir şey yapmamıştı, çünkü Moody’le papaz olmaktan korkuyordu. Draco, babasının ancak kendi değer ve çıkarları doğrultusunda onun yanında olduğunu biraz erken idrak etmek zorunda kalmıştı. Haliyle, Muggle doğumlulara ve melez olanlara olan nefretin, diğer durumlara nazaran, babasının daha çok dikkatini çektiğini fark etmiş olacaktı.

Draco’nun annesi Narcissa’nın ise oğluna koşulsuz bir sevgi beslediği çok açık.

“Aslında babam beni Hogwarts’a değil de Durmstrang’a yollayacaktı… Ama annem benim o kadar uzaktaki bir okula gitmemi istemedi.” – Harry Potter ve Ateş Kadehi

Narcissa, Voldemort’un emirlerine karşı gelip Snape’den yardım isteyerek ve hatta Voldemort’a Harry’nin öldüğü yalanını söyleyerek oğlu için sürekli kendi hayatını riske atmış bir anne. Ancak Draco’nun annesinin sevgisine asi davranarak karşılık verdiğini görüyoruz. Özellikle Harry Potter ve Melez Prens’te, onun annesinden mümkün olduğunca uzakta durmaya çalıştığını ve Karanlık Sanatlar’ın iyice içine düştüğünü görüyoruz. Annesini dinlemek yerine, babası gibi ona saygı duymayan kişilerin onayını almayı deniyor. Babası Azkaban’a gönderildiğinde ise, Draco’nun artık ona yapması ya da yapmaması gerekenleri söyleyecek bir rol modelinin kalmadığına şahit oluyoruz. Bu durumda, kendini kolay kolay beğendiremeyeceği bir diğer kişiye, Voldemort’a yöneliyor. Onda yalnızca acıya ve değersizlik duygusuna yol açan bu kendini insanlara kabul ettirme arzusu, kötüye kullanılan ve manipüle edilen insan ilişkilerinin bir sebebi olarak karşımıza çıkıyor.

Her Şeye Rağmen Sevgi

Tüm bunlara rağmen Lucius’un Draco’yu sevdiğini söyleyebiliriz. Hogwarts Savaşı esnasında geçen bir sahnede, Lucius’un, Voldemort’u, onu şatoya geri göndermesi için ikna etmeye çalıştığını görüyoruz. Lucius’un bu hareketinin, Draco’yu bulma arzusundan kaynaklandığını Voldemort da fark etmişti. Fakat bunun için artık çok geçti. Oğlunun şatoda olmasının tek sebebi, onu bu yola kendisinin sokmasıydı. Draco, kaçıp kendini kurtarmak yerine, sırf Voldemort ile babasını etkilemek için Harry’ye engel olmaya çalışmıştı.

İşte o noktada, Lucius’un oğluna ne büyük bir haksızlık yaptığını fark ettiğini söyleyebiliriz. Kim bilir, Lucius belki de ileride oğluna daha fazla değer vermesi gerektiğini fark etmiş, baba oğul arasındaki ilişki samimi bir ilişkiye dönüşmüştür.

Sizin de Lucius ile Draco Malfoy ilişkisi hakkında keşfettiğiniz bir şeyler varsa bizimle paylaşmayı unutmayın!

Kaynak: MuggleNet