Büyücü Dünyasında Gazetecilik Hakkında Her Şey

Gazeteyi okumaya Quidditch sayfasından başlayanlar! Toplanın, Pottermore’un size diyecekleri var!

Bakıldığı zaman büyücülerin ve Muggle’ların dünyası Hufflepuff ve Slytherin kadar farklı görünse de, her iki dünyada da yeni haberlere duyulan iştah neredeyse aynı.

Bu iki farklı dünyadaki gazeteciliğin birbirine ne kadar benzediğini anlamak için, gelin hep birlikte büyücülerin arasında yaşanan bazı büyük gazetecilik skandallarına bakalım.

Muggle’ların profesyonel hayatında Çalışma ve Emeklilik İdaresi gibi kavramların yanına hiçbir zaman Sihrin Uygunsuz Kullanımı veya Büyüzoolog gibi kavramlar gelmeyecek olsa dahi gazetecilik veya muhabirlik her iki dünyada da kendine yer bulmuş bir meslek. Her iki tarafta da yaşanan ve haber değeri taşıyan olaylara baktığınız zaman, gazeteciliğin ne kadar benzediğini görebilirsiniz.

Muggle’lara güncel olayları bildiren birçok gazetenin aksine, Gelecek Postası Birleşik Krallık’ta büyücü toplumu için yayımlanan en büyük ve en kesin haber kaynağı olma görevini üstlenmiş gibi. Kendine has haber şekli ve bazen pek de gerekli olmayan detayları paylaşması ile belki de biraz fazla kesin!

“Yorumunu almak için Mr Weasley’ye ulaşılamadı, ama eşi muhabirlere oradan gitmelerini, yoksa aile gulyabanisini üstlerine salacağını söyledi.”

– Harry Potter ve Sırlar Odası

Harry, Rita ile tanışma şansızlığını okuldaki dördüncü yılında, Üç Büyücü Turnuvası’nda Ateş Kadehi kitabı ile yakaladı. Rita, sarı bukleleri, uzun tırnakları, kendisi kadar sivri ve bir anda havadan aslı astarı olmayan hikayeler yaratan tez tekrar tüyü ile karşımıza çıkmıştı.  Bir çeşit intikam almak için yazılar yazan Rita, Harry ve Hermione arasında bir aşk yaşandığını iddia etmişti. Üstelik bazı yazılarına Bayan Weasley bile inanmıştı. Rita’nın Tez Tekrar Tüyü ile Muggle’ların bazı gazeteleri arasında bir takım paralellikler olabilir. Muggle gazeteleri bir haberi yaptıktan sonra, uygun olmadığı veya gerçeği yansıtmadığı düşünülürse, haberi tekzip edebilir veya geri çekebilir. Eminiz ki böyle bir durum Rita için muazzam bir gelişme olarak adlandırılabilirdi ancak şimdiye kadar böyle bir şey yaptığı hiç görülmedi.

Hermione, Rita’nın kayıt dışı bir animagus olup, böcek şeklinde Hogwarts’ın her köşesine girip çıktığını keşfetmişti. Bu tür bir faaliyet 2005-2011 yılları arasında, diğer gazeteler ile birlikte Dünya Haberleri gazetesini sallayan telefon dinleme skandalını hatırlatıyor. Eğer dinlenen telefonlara ve kayıtlara Rita erişebilseydi, Tanrı bilir neler olurdu…

Ertesi sene, Gelecek Postası, Voldemort’un döndüğüne dair haberleri yayınlamazken, Harry Potter ve Dumbledore’a da çamur atmaktan geri durmadı ve pek de ustalıkla yazılmayan Rita’nın biyografisini yayımladı. Haberler yayınlandığı zaman, Rita bunların Voldemort’un döndüğünü reddeden Sihir Bakanı Cornelius Fudge ile ilgili olduğunu itiraf edip, Bakan’ın Gelecek Postası’na güvendiğini söylüyordu. Hermione’a da Gelecek Postası’nın kimseye ihtiyacını olmadığını belirtiyordu.

Ocak 1991 ve Mart 1991 arasında, İngiliz Guardian gazetesinde Jean Baudrillard tarafından yapılan haberler Körfez Savaşının Hiç Olmadığı’nı söylüyordu. Buradaki amaç medyanın halktan gerçekleri gizlediğini ve yaşananları tam olarak yansıtmadığına vurgu yapmaktı. Tıpkı Gelecek Postası okuyan cadılar ve sihirbazlar gibi ve Voldemort’un dönüşü hakkında dik kafalı ve tutucu bir yaklaşım içerisinde olan Fudge gibi, insanlar Gelecek Postası’nın verdiği tek taraflı bilgilere ve kaynaklara inanmaya başlayıp, Harry’nin karakterini sorgulama aşamasına geldiler. Hatta Harry’i çok yakinen tanıyanlar bile bu yönlendirmenin etkisi altında kaldılar. Harry ile aynı odayı paylaşan Seamus bile ondan şüphelenmişti.

İkinci Büyücü Savaşı sırasında, ölüm yiyenlerin kontrolü altındaki Gelecek Postası’nın ve diğer radyoların yapmadığını, yeraltına çekilerek gözlerden uzaklaşan, Voldemort’a karşı savaş hareketini yaymaya çalışan ve Potter Saati diye bir programı olan radyo iletişim bayrağı devralmıştı. Lee Jordan tarafından sunulan Potter Saati’ne katılan herkesin bir kod adı bulunmakla birlikte, programa katılabilmek için de her hafta değişen şifreyi de bilmek gerekiyordu. Bu taktik, İkinci Dünya Savaşı sırasında işgal edilen Fransa’nın direniş sırasında kullandığı sisteme benziyordu. Büyük bir tutku ile çalışan tecrübesiz radyocular, bilgi aktarımında bulunurken, her an için yakalanma tehdidi altında çalışıyorlardı.

Şükür ki, hem Muggle’lar hem de büyücüler için, mevcut yazılı basının alternatifleri mevcuttu. Muggle’lar arasında 1970’lerde baskı imkanlarının artması ve “Punk” akımı ile değişik saç kesimlerine sahip kendini ifade etmek isteyenler, fanzinler yayınlayarak alternatif fikirleri ile bir alt kültür oluşturdular.

Büyücüler arasında ise bu durumun karşılığı, Harry’nin arkadaşı Luna’nın babası Xenophilius Lovegood tarafından yayımlanan Dırdırcı dergisiydi. Xenophilius her daim gerçeği – asıl gerçekle pek uyuşmasa da kendi gerçeğini – dergisinde yansıtmaya kararlıydı. Bunun yanı sıra Dırdırcı içerdiği komplo teorileri ve bazı haberler ile de fanzinlerle benzerlikler taşıyordu.

İkinci Büyücü Savaşı‘ndan başlamadan önce, Gelecek Postası onu kötülerken, 1996 yılında Harry’nin hikayesinden bir parça yayımlayan Dırdırcı, Dolores Umbridge tarafından Hogwarts içerisinde yasaklanmıştı. Tamamen bağımsız kalmayı başaran Dırdırcı, gerilimin en yüksek noktada olduğu anda bile Potter destekçisi idi. Gerçek bir Punk akımı.

Büyücü Dünyası’nın dersini aldığını söyleyebiliriz ancak onların hafızası da Muggle’lar kadar kısa – ya da hafıza büyülerine daha açık. 2104 yılındaki Quidditch Dünya Kupası sırasında, Rita, Harry’nin ailesi ve arkadaşları hakkında bir el broşürü dağıtıyordu. Diğer yandan Gelecek Postası’nın Uzman Quidditch Sorumlusu olarak çalışan Ginny gazeteye bir denge getirirken, savaşın hemen ardından Dırdırcı dergisi yayın hayatına hızla devam etti.

Sihir gazetecilik ve muhabirlik metotlarını değiştirse bile, olayın doğasını veya insanların neler olduğunu öğrenme isteğini değiştiremez – her zaman büyük resmi göremesek bile. İki dünya arasında bu kadar benzerlik olması garip bir şekilde rahatlatıcı değil mi?