Kuzey Amerika Büyücüleri İle İngiliz Büyücüler Arasındaki 11 Devasa Fark

Büyücülük dünyası bu vakte kadar bizim için İngiltere ile sınırlıydı. Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar? filmleriyle uzanacağımız Amerikan topraklarındaki büyücülere dair bilgimiz ise pek fazla yok. Kuzey Amerika cadıları ve büyücüleri hakkında Kuzey Amerika’da Büyü Tarihi yazı dizisinden çıkarılanlar oldukça etkileyici. İşte Kuzey Amerika büyücüleri ile İngilizler arasındaki 11 devasa fark!

1. Ilvermony’de Okudular

Kuzey Amerika öğrencileri Ilvermony Cadılık ve Büyücülük Okulu’na giderdi. Okulun kökenlerinde gizemli bir sis perdesi vardır: on yedinci yüzyılda okul basit bir kulübeden ibaretken yirminci yüzyıl başlarında Ilvermony, büyülü öğrenim dünyasının en iyi okullarından biri sayılmaktadır.
Büyü yeteneklerine sahip İngiliz çocuklar, İskoç dağları eteklerinde sere serpe uzanan, temeli Orta Çağlar’da atılmış Hogwarts’a bir mektup ile kabul edilir.

2. Para Birimleri Farklı

Kuzey Amerikalı büyücüler 18. yüzyıla gelindiğinde İngilizlerin Galleon’una eşdeğer kabul edebileceğimiz Dragot parasını kullanmıştır. Merak ettiğimiz konu ise Sikle ve Knut’un onlardaki karşılığının ne olacağı…

3. Amerikan Büyücüleri Dört Adet Asa Ustasından Birini Seçebiliyordu

Kuzey Amerika’da kendini kabul ettirmiş, eski toprak sayılabilecek asa ustaları mevcuttu: Shikoba Wolfe, Johannes Jonker, Thiago Quintana ile Violetta Beauvais gibi… Beauvais’nin asalarını kullananlar arasında en meşhuru 1920’lerde MACUSA’nın başkanlığını yapan Seraphina Picquery’dir.

1) Bu asayı görmek istiyoruz ve 2) Bir tane de kendimize istiyoruz.

4. Kuzey Amerika Cadı ve Büyücüleri Büyüdışı’lardan

… modern zamandaki İngiliz akranlarına kıyasla sakınırlardı. (Büyüdışı, Kuzey Amerika Muggle’larına verilen isim) İzlediklerimizden hareketle, İngilizler Muggle’lardan korkmak yerine onları merak ediyorlar.

Kendilerini sakınmalarının haklı nedenleri vardı elbet, Salem Cadı Mahkemeleri bize gösterdi ki birçok cadı ile Büyüdışı, suçsuz yere bu dönemde hayatlarını kaybettiler.

5. Safkan Önyargısı Okyanusun Ötesine Geçemedi

Öyle görünüyor ki Avrupa’da kimi zaman gündeme gelen ‘Safkan’ önyargısı neyse ki Kuzey Amerika büyücülük dünyasına kök salamadı.

6. MACUSA’yı Anlamak

İngiliz ve Amerikan hükümetlerinde, büyü cemiyetlerinde Muggle ile Büyüdışı terimleri birbirlerine çok benzemektedir.

İngiltere’de Sihir Bakanlığı, bir Sihir Bakanı ile yönetilirken, Amerika Birleşik Devletleri Büyü Kongresi devlet başkanı tarafından yönetilirdi. Sihir Bakanlığı Muggle hükümeti ile belli bir dereceye kadar ilişkilerini sürdürse de; 1920’lere kadar MACUSA böyle bir girişimde bulunmadı.

7. Amerikalı Büyücü ve Cadılar Bitkilere Hızlıcana Aşina Olup Bu Konuda Bilgilenmeliydi

Eski Dünya’da, büyücü ya da cadılar iksir hazırlamak istediklerinde yerel eczacılar hazırda bulunurdu. Yeni Dünya’nın yeni büyülü göçmenleri, etrafı gezip yeni buldukları bitkilerin ne gibi büyülü etkileri olabileceğini öğrenmek zorundaydı.

8. Günümüzde İngiliz Büyücüler Ölüm Yiyenler İle Uğraşırken Amerikalı Büyücüler…

… Yıkıcılar ile baş etmeliydi. Bu Yıkıcılar ilk olarak büyücü kelle avcıları olarak tanındılar ve yerel kanun güçlerinin bıraktığı boşluktan faydalanıp (bu faydalar ekonomik de oldu) verdikleri çabanın karşılığında değecek bir ödül alacakları büyücü suçluları da avlamaya başladılar.

Büyü güçleri Yıkıcıların torunlarının torunlarında görülmemeye başlandığında bu nesiller sihirli şeylere karşı bir nefret edindi.

9. Amerikan Büyücülük Toplumunu Büyüdışı’lardan Ayıran Bir Kanun Mevcuttu

Bir Yıkıcı soylu Büyüdışı ile bir cadının ‘yıkıcı’ sevdaları, Büyüdışı’nın MACUSA’ya saldırmasıyla son buldu. Kendi randevularınızı ve bunu yan yana getirip halinize şükredin.

Bu olay sonrasında Rappaport Kanunu ile bir Büyüdışı’nın, büyücü bir soy ile bir araya gelmemesi kararı alınmıştır.

10. Ayrıca Amerikalıların Asaları İçin Ruhsat Almaları Gerekiyordu

MACUSA tarafından on dokuzuncu yüzyıl sonlarında yayınlanan kanunlar gereği, Birleşik Krallık’taki büyücü ve cadıların aksine Amerikalı akranları asaları için ruhsat taşımak zorundaydı.

11. Amerika’daki Düzende Fantastik Canavarlara Karşı Pek de Tolerans Yoktu

Amerika büyü hükümeti tarafından 1920’lerin öncesinde hayaletler, umacılar ve fantastik canavarlar, büyüyü dünyaya taşıracakları düşüncesiyle daha çok birer tehdit olarak algılanıyordu.
Böylece Kuzey Amerika’da Büyü Tarihi’ne giriş yapmış bulunuyoruz… ilerleyen bölümlerde öğreneceklerimizi sabırsızlıkla beklemekteyiz.