Onur Selamet Sizi Büyülü Bir Yolculuğa Davet Ediyor: “Ölü Dalgıcın Sonbaharı” Raflarda!
|Harry Potter‘la büyüyen nesil nihayet işin üretim boyutuna da geçti! Bugün sizlere harika bir haberimiz var. Sitemizin kurucularından Onur Selamet‘in ilk kitabı “Ölü Dalgıcın Sonbaharı” raflarda!
Onur Selamet’i pek çok dergi ve fanzinden, ayrıca Kayıp Rıhtım edebiyat portalından ve Marşandiz Fanzin’den hatırlamanız mümkün. Gerçeklerle arası iyi olmayan bir edebiyat fanzini çıkartan Onur’un öyküleri de gerçekliğe savaş açan türden.
Onun öykülerinde ölü bir balinanın karnında mevsimler dönüyor, zifir makineleri insanlığın kâbuslarını kemiriyor, raydan çıkan trenler vahşi gezegenleri ziyaret ediyor, çizgi filmleri tedavülden kaldırmak isteyenlerle mücadele ediliyor, mahşer günü şapkalar yağıyor.
“Ölü Dalgıcın Sonbaharı” dünyadan usulca çıkmak isteyenlere en gizli patikaları fısıldayarak rehberlik ediyor. Gerçek denen safsata hiç bu kadar ağır yara almamıştı.
Kitabın arka kapağına hep birlikte bakalım:
“Burada kimse gerçek safsatasının arkasına saklanmaz.”
Onur Selamet’in anlattıkları gerçekliğe açıkça cephe alan, sıkıcı hayatlarımızın sarsılmaz somutluğunu yerle bir eden öyküler. Selamet, güçlü imgelemleriyle buhranlı nefeslerimizin ağırlığını üstümüzden kaldırıyor. Bizi imkânsız diye bir şeyin olmadığı, henüz düşlemediğimiz diyarlara götürüyor. Balina midesinde dönüp duran mevsimler, korku kırıntılarıyla beslenen makineler, raydan çıkan trenlerin gittiği vahşi gezegenler, Sukubi Du ve patenli örümcekler… Hepsi yazarın tekinsiz ormanında birer başrol.
Okyanusu ciğerlerinize doldurmaya hazır mısınız?
“Olanları hiçbir çizgi filmin ele alamayacağı bir ciddiyetle anlatacağım. Mantık kaçarsa çizgi filmlere sığının.”
Dedalus Kitap’tan çıkan kitabın editörlüğünü Baran Güzel üstleniyor. Bu büyülü kapak tasarımı ise Barış Şehri’nin elinden çıktı.
Sevgili Onur’a edebiyat hayatında bol şans diliyoruz. Kendisinin bizi gururlandırmaya devam edeceğinden eminiz!
57
Kitabı daha pdf halindeyken okumuş ve üzerine az buçuk karalamış biri olarak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki,
Çağdaş Türk Edebiyatı’nın aldığı şekil beni inanılmaz mutlu ediyordu. Onur da bu bakımdan beni üzmedi.
Kelimelerle tehlikeli oyunlar oynayabilen, bunu yaparken de “bizden” olmayı başarabilen genç yazarlara karşı büyük bir açlığım var. Bir okur olarak başarılı örneklerini görebildiğim için ne mutlu bana.
Çağdaş Türk Edebiyatı’nın yeni yazarları, sözüm size, iyi ki varsınız. Dilerim bir gün yerli fantazya ayağında da aynı heyecan duyabilirim.
Not: Ben bu eseri tuhaf kitaplar listeme eklerim. Benden tuhaf kurgu tavsiyesi isteyen güzel insanlara duyurulur
Onur Selamet abartılmış bir balon mudur arkadaşlar?
Flood keyfi!
Ölü Dalgıcın Sonbaharı, Kitapyurdu ve İdefix’te %40 indirimle 9 lira.
https://www.kitapyurdu.com/kitap/olu-dalgicin-sonbahari/471739.html&filter_name=ölü%20dalgıcın%20sonbaharı
https://www.idefix.com/Kitap/Olu-Dalgicin-Sonbahari/Edebiyat/Roman/Turkiye-Roman/urunno=0001774770001
Hazır Kitap Fırsat/Kampanya Alanı başlığında konuşmuşken, ben de Kidega linkini ekleyeyim.
Onur Selamet’le ilk kez on yıl önce, Kayıp Rıhtım Aylık Öykü Seçkisi’ndeki öyküleriyle tanışmıştım. O genç yaşında bile çok duru ve akıcı bir anlatıma sahipti. Daha sonra, bir nebze piştikten sonra Onur bir noktada “delirdi” ve hem üslubu hem de öyküleri çok farklı bir yön aldı. Öyle ki bir delinin gözünden normal olanı son derece garip, anormal olanıysa son derece mantıklı anlatabiliyordu artık. Üstelik bunu yaparken kelimelere öyle bir dans ettiriyor, sıradan olanı o kadar güzel bir şekilde özgünleştiriyordu ki okumaya doyamıyordunuz yazdıklarını.
Ölü Dalgıcın Sonbaharı da Onur’un bu kendine has üslubunun hunili bir ürünü. İçinde toplam 12 öykü var ve bunları belirli bir kalıba sokmak inanın çok zor. Fantastik desem değil; çünkü içlerinde bu türün kemikleşmiş unsurları olan elf, cüce, ork vb ırkların hiçbirini barındırmıyorlar. Ama aynı zamanda da alabildiğine fantastikler. Zira gerçek hayatta karşınıza kesinlikle çıkmayacak, gerçeküstü ve doğaötesi onlarca unsur yer alıyor satırlarının arasında. Konuşan mantarlar, silindir şapkalı tavşanlar, patenli örümcekler, altından geçenlere selam veren sokak lambaları, gölgelerin arasında yaşayan korkunç ucubeler… New Weird ya da büyülü gerçeklik demek en doğrusu olacaktır sanırım.
Kitabın sayfaları arasında kâh ölü bir dalgıcın sözünü dinleyip okyanusların derinliklerine dalıyoruz kâh dokuz yaşındaki asabi bir veletle birlikte mahallenin sokaklarını arşınlıyoruz. Kâh karabasanların zifir diyarına bir ziyarette bulunuyoruz kâh raydan çıkan trenlerin son istasyonuna. Yeri geliyor hava karardıktan sonra seksek oynayan küçük bir kızın sokağın kurallarıyla imtihanına şâhit oluyoruz, yeri geliyor bir girdabı mahkemeye veren bir delinin kendisini aniden sanık koltuğunda bulmasına…
Velhasılıkelam, adına edebiyat denen bu dipsiz kuyunun kalıplaşmış anlatım şekillerini ustalıkla yıkan, yeni ve farklı bir şeyler denemek isteyen, tuhaflıklara anlamlar yükleyip anlamsızlıklardan tuhaflıklar çıkaran öykülere itirazı olmayan herkesi bir doz Selamet almaya davet ediyorum.
Nice basılı kitaplarını okuyabilmek dileğiyle sevgili Onur.