Harry Potter Evreninde 5 Büyük Baba Figürü
|Bu Babalar Günü’nde, Harry Potter serisinde gördüğümüz ve sevdiğimiz beş baba figürüne bir göz atıyoruz ve en iyi babayı buluyoruz!
Peki bir karakteri en iyi beş baba/baba gibi adam kategorisine alabilmek için neler lazım? Biz bu beyefendileri koruma güçlerine/ sahip çıkışlarına, bir babanın vereceği tarzdaki tavsiyelerine ve koşulsuz duydukları sevgiye göre değerlendirdik. Tabi ortalama bir “babalık görevi”ni de işin içine katmış bulunduk. Buyurunuz başlayalım.
Mansiyon Ödülümüz: James Potter
Bu listede göreceğiniz kişiler arasında gerçekten baba olan nadir kişilerden biri olan James’e, seride hiç olmamasına rağmen bu ödülü vermek boynumuzun borcudur. Harika bir baba olduğu kuşkusuz, fakat kendisi seride ancak güçlü mirasıyla mevcut. Elbette ki seride olmamasının nedeni belki de bir babanın yapabileceği en büyük fedakarlıklardan birini yapıp yeni doğan çocuğunu korumak için Voldemort ile savaşması ve hayatını kaybetmesiydi. Peki kendi dönemindeki en güçlü Karanlık büyücüye nasıl karşı koydu dersiniz? Yumruk yumruğa tabi! Aynen öyle, James Voldy ile dövüşürken asasını kullanmadı. Ne kadar güçlü dursa da bu çok büyük bir dezavantajdı elbette. Yani görünen köy kılavuz istemez tabi ama zaten burnu olmayan birinin burnunu nasıl yumruklarınızla kırabilirsiniz ki!
5. Albus Dumbledore
Dumbledore bu listede kendine, Harry’nin (aslına bakarsanız neredeyse herkesin) hayatında büyük etkisi olduğu ve herkesin, babacan tavsiyelerine ve korunmasına sığındığı kişi olarak kesinlikle bir yer hak ediyor. Verdiği öğütlerin çapı aktifliğin ve sorumluluğun öneminden (“Doğru olanla kolay olanın arasındaki seçimi hepimiz yapmalıyız.”), kişisel benlik sıkıntısına(“Yeteneklerimizden çok, yaptığımız seçimler bizim gerçekten kim olduğumuzu gösterir Harry.”) hatta yaşanılan bir kaybın acısıyla baş etmeye(“Ölülere üzülme Harry, yaşayanlara ve hatta sevgiden yoksun yaşayanlara üzül.”) ve çok daha fazlasına kadar gitmekte. Harry Dumbledore’u kendisine öylesine örnek alıyor ki, her yaptığı işte onun onayını ve dikkatini ararken Dumbledore’un Ordusu’nu, O’nun Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nda yarattığı düzende ilerleyerek oluştururken büyük bir bağlılık göstermiştir. Peki Dumbles böylesine bir ilham kaynağı, bir güvenlik kalesi ve kusursuz bir baba figürüyse neden 5. Sırayı alıyor? Muhtemelen bunun nedeni sırf Voldemort’u öldürmek amacıyla, Harry’nin tam olarak gerektiği vakitte ölmesini sağlamak için, birçok güçlü büyücü ile masum öğrencinin hayatlarını feda eden ve Harry’nin kaderini adeta bir büyücü satrancı oynamak için kullanan sorumsuz yaşlı bir aptal olması. Harry’ye “Bakkaldan sigara alıp geleceğim” klişesi hariç her tür yalanı söyledi neredeyse. Yani…en iyi baba sayılmaz tabi ama kendine has bir tarzı olduğu da kesin.
4. Remus Lupin
Remus’un babalık görevini uygulayışı diğerlerinden biraz farklı zira Remus Harry’yi sadece korumakla kalmıyor ona bir de korkularıyla yüzleşip kendini korumayı öğretiyor. Harry ile Harry Potter serisinde çok önemli bir yer edinecek olan ve oldukça güçlü bir büyü olan Patronus Büyüsü’nü çalışıyorlar. Bu sırada Lupin Harry’ye korku ile güç arasındaki farkları gösteriyor, umutlarını kullanarak korkusuyla baş etmeyi öğretiyor. Ayrıca Lupin ona geçmişin bir aktarıcısı olarak davranıyor ve babasını bu kadar iyi yapan özellikleri ve neden dostları tarafından bu kadar sevildiğini anlatıyor. Lupin, Harry ile James arasındaki mantık köprüsü olarak görev yapıyor, Harry’nin güvende olmasını sağlarken ceplerinden çikolatayı eksik etmiyor. Bu onu Harry’ye adeta bir buçuk porsiyon baba gibi yapıyor.
3. Arthur Weasley
Arthur Weasley altı erkek ile bir kız babası –ki bazen de Harry’ye de babalık ettiğini düşünürsek serideki en yetkin baba figürü. Hem Zümrüdüanka Yoldaşlığı’na üye hem de koca yılan Norkluk( Hortyılan? Snorekluk. Hah oldu sanırım.) ile savaşıp hayatta kaldı, Yedi Harry ve Hogwarts Savaşı’nda çarpıştı ve sihir bakanlığından aldığı soğan cücüğü kadar maaşla koskoca bir aileyi geçindirdi. Bu adam ailesini koruma konusunda, evine ekmek götürmek konusunda olsun ve eşiyle ne kadar iyi geçindiği olsun(çok tatlı değiller mi ya, Mollywobbles desek? Bu sizin kalbiniz titretmiyorsa bende bişey bilmiyorum arkadaş) hep kendini kanıtladı. Ayrıca herkes-kankanızın-babasını-çok-sever tarzıyla acayip komik bir adam. Muggle’lara ve onların kültürlerine olan tutkusu hatta Nagini tarafından saldırıya uğraması sonrası yaralarını Muggle dikişleriyle tutturmasına kadar çok tatlı, kesinlikle hafif mahçup eden bir baba oluşuyla bonus puanları hakediyor. Bazılarına aptal görünebilir fakat çok çalışıyor ve kendisi ve ailesiyle gurur duyuyor. Şu fotoğrafta [tam zıttı] bir başka babaya, Lucius Malfoy’a karşı duruşuna bir bakın!
2. Rubeus Hagrid
Hagrid Harry ve bizim üçlü akıllara gelince kesinlikle bir baba figürü. Hepimiz o sakalların, koca cüssenin ardında aslında Hagrid’in sevgi dolu olduğunu biliyoruz. Ta en başta Potter evinin harap hali arasında bebek Harry’yi kucağına ilk alışından itibaren, Harry onun koca kalbinden gelen sevgisinin en önemli noktası oldu. Hagrid yaşamının çoğunluğunu ailesi olmadan geçirdi, annesi o daha üç yaşındayken onu terk etti ve babası o Hogwarts’ta okumaya başladıktan sonra vefat etti. Dünyada yalnız başına kalan bir yarı dev için hayat zor olmuş olsa gerek, Harry’yi benzer bir durumda görmesi sonrası babalık duyguları gün yüzüne çıktı (taş gibi de olsa o kekleri, çocuklar için ne kadar çok yemek yapmayla uğraştığını bir düşünün). Hagrid Harry’yi Yedi Harry Savaşı’nda korurken üçlümüze sayısız şekilde yardım ve barınma sağladı. Harry’ye çoğu hediye Hagrid’den geldi –ki bunların her biri özel anlamlar taşıyan, çoğu da el yapımı şeylerdi. Kendisi, azıcık geliriyle sevgisini göstermek için her şeyini vererek bir rehber, bir öğretmen ve güçlü bir destek oldu. Harry’ye hem sözleriyle hem de örnekleyerek tutkuyu, sadakati ve sabrı öğretti.
1. Sirius Black
Sirius’un bir numarada yer almasının nedeni üstte saydığımız birçok özelliğe zaten sahip olmasının yanında Harry’nin hem vaftiz babası olması –ki ona gerçek babalık yaptı hem de Harry’nin bir Babalar Günü kartı verebileceği en muhtemel kişi olması. Öncelikle Sirius Harry ile iletişim kurma konusunda çok istekli ve azimli. Gryffindor ortak salonunda ateş içerisinde ve Animagus haliyle Harry’yi pek çok kez yakalanmayı riske ederek ziyarete gelmesinin yanında Harry’ye birçok mektupta yolladı. Üçbüyücü Turnuvası’nın üçüncü görevinde sadece bir “iyi şanslar” dilemek için patisini bastığı bir mektup için riske ettiği şey de uçan bornozların vereceği hayal edilebilecek en kötü öpücük ile ruhunun bedenden çekilmesiydi. Sirius ayrıca Kurt-Lupin (uzun soğuk bir hiçlik) ile dövüşerek hayatını Harry için ortaya koydu ve Harry ve Savunma Bakanlığını, Esrar Dairesi Savaşı’nda savundu. Vaftiz oğlu için canını vermeden önce Harry’ye seçimler ve buna bağlı hareketlerle ilgili bir akıl da verdi(“Dünyada sadece iyiler ve Ölüm Yiyenler yok…”), ayrıca Harry’ye, hayatı boyunca en az kendi şöhreti kadar büyük olan babasının gölgesinde yaşamış Harry’ye, her ne kadar babasının bazı özelliklerine sahip olsa da babası gibi olması gerekmediğini de gösterdi. Sirius savaş sonrasında Harry’ye bir aile nezdinde bir umut kapısı ve yuva oldu. Sirius’un ara sıra dili dolanıp Harry’ye “James” demesi gibi Harry’de ailesine en yakın olarak Sirius’u gördü.
Gördüğümüz üzere Harry Potter serisinde birçok baba figürü mevcut, her biri kendi deneyimlerini ve bilgeliklerini farklı şekillerde karakterlerimize aktardı ve gelişimlerinde büyük rol oynadı. Bu Babalar Günü’nde akşam iftar sonrası babanızla karşılıklı ramazan şerbeti içerken hayatınızdaki Hagrid’e, Sirius’a, Remus’a,Arthur’a ve hatta Dumbledore’a size kattıkları için bir teşekkür etmeyi unutmayın. Umuyoruz ki onların size kattıkları değerler sizin de ileride çocuklarınıza kattığınız değerler olacak.
Harry Potter evreninde bizim kaçırdığımız başka harika babalar varsa sizlerden duymak isteriz. Lütfen yorumlarınızla bizi de bilgilendirmeyi ihmal etmeyin!
Kaynak: MuggleNet
Hepsi de o kadar sevgi dolu andığımız karakterler ki! Okurken kendini merdivenaltıdolapta hissedenler, bu karakterlerin geçtiği tüm sahnelerde de yetimlikten sıyrılıp bir an olsun nefes almış, mutlu olmuş, bir yere ait hissetmişlerdir eminim. Ya da değilim. Ama ben böyle hissetmiştim. Özlemle anıyorum ve bu listenin ‘en’i nedir diye düşünsem de sıralayamıyorum.