Yasak Orman Beyaz Perdeye Nasıl Aktarıldı?

Her türden korkunç yaratığın yuvası olan, Hogwarts‘taki muzip öğrenciler için hızlı etki eden bir disiplin cezası hizmeti veren ve bazen de dehşet verici olaylara sahne olan Yasak Orman‘ın beyaz perdeye nasıl aktarıldığını merak ediyorsanız Harry Potter Serisi‘nin sanat yönetmeni Stuart Craig‘in sözlerine kulak verebilirsiniz. 

Yasak Orman ya da Karanlık Orman, ne şekilde adlandırılırsa adlandırılsın, Harry Potter serisinin sanat yönetmeni Stuart Craig ormanla ilgili görüşlerini dile getirirken, onu filmdeki karakterlerden biri olarak gördüğünü belirtiyor. İlk olarak Harry Potter ve Felsefe Taşı filminde görme şansını yakaladığımız Yasak Orman’ın çekimleri İngiltere’nin Buckinghamshire kentinde bulunan Black Park’da yapılmış. Craig’e göre yapılacak “en hesaplı ve yerinde” hareket buymuş. Fakat Harry’nin ölü tek boynuzlu atı gördüğü ve atadamla karşılaştığı sahneler sette çekilmiş ve Ateş Kadehi’ndeki kısımlar dışında orman, stüdyoda yaratılarak filmlere aktarılmış. Bunun nedenini şöyle açıklıyor Craig:

“ Gerçek mekanlarla ilgili problem istemediğiniz, hikayeye herhangi bir katkı sağlamayan bir sürü şeyle dolu olmaları. İnsan yapımı bir orman gerçeğinden çok daha fazla potansiyele sahip.”

Göz önüne alınan bir diğer nokta ise orman sahnelerinde çokça karşımıza çıkan hayvan aktörlermiş. Mesela Felsefe Taşı’nda orman zemini, Hagrid’in köpeği Fang’ı oynayan aktör köpeğin narin patilerini korumak ve diğer hayvanlara üstünde yürüyecekleri düzgün bir arazi sunmak amacıyla yumuşak yosunla kaplanmış.

Harry Potter ve Sırlar Odası’nda ise orman “daha fantastik” bir yer haline gelmiş. Gerçekçi fakat biraz abartılmış bir gerçeği yansıtan orman, boyutu epeyce büyütülerek devasa boyutlara ulaşan ağaçlara, ağaç köklerine ve hatta iniyle birlikte Aragog’a ev sahipliği yapan tekinsiz bir yere dönüşmüş. Craig’in niyeti de ormanın iç kısımlarına doğru ilerlendikçe daha büyük ölçekli, teatral, korkunç ve ürkütücü bir mekan olmasıymış.

“Dışarıdan nispeten daha normal görünse de, ne kadar derine ilerlerseniz o kadar büyüyor. Daha göz korkutucu ve gizemli bir hale geliyor. Hatta sis tabakası bile kalınlaşıyor.”

Craig’in Yasak Orman’la yeniden uğraştığı bir diğer film ise Zümrüdüanka Yoldaşlığı. “Her zaman bu orman fikrini daha nasıl geliştirebiliriz diye düşündük. Bu sefer onu nasıl daha ilginç kılabiliriz diye.” Bu noktada Sırlar Odası’nda yaptıklarına yeniden dönüp göz atmışlar ve Aragog’un ininden ve özellikle de inin etrafını çevreleyen ağaçların devasa köklerinden ilham almaya karar vermişler.

“Böylece kökleri alıp şekilleri üzerinde yeniden düşünerek  daha da büyüttüm.”

Craig özellikle de mangrov ağacını, köklerini ve nasıl bulundukları yere asılmışlar gibi tutunduklarını düşünmüş Yasak Orman’daki ağaçları tasarlarken.

“Neredeyse ağacın gövdesi parmaklarla destekleniyormuş gibi görünüyordu, ki bu harikaydı. Mangrovlar genelde küçüktürler fakat biz  onları 3,5-4 metre boyunda olacak kadar büyüttük. California’daki Sekoya ağaçlarından bile daha büyük.”

Böylece orman Dolores Umbridge’in atadamlarla karşılaştığı sahnelerde görüldüğü üzere yine karanlık ve kötücül bir yer haline gelmiş.

Serinin son filmi Harry Potter ve Ölüm Yadigarları Bölüm 2 ise izleyicilerin karşısına en geniş Yasak Orman’ı getirmiş.  Sadece ormanın büyüklüğü değil, yerin kaplamasının daha kalın ve yeşil olması da  farklılık yaratan noktalardanmış. Sekiz film boyunca arka planda kullanılan perde de ormanla beraber büyüyerek 183 metreye ulaşmış.

Bu giderek büyüyen tekinsiz ormana düşmemek ve içerisindeki bin bir türlü yaratıkla karşı karşıya kalmamak istiyorsanız gece geç saatlerde ortalıkta dolaşmamanızı tavsiye ederiz!