Fantastik Canavarlar Setinin Dokunaklı Son Gününe Gidiyoruz!
|Bu büyülü evrene geri dönmek için hepimiz çok uzun süre bekledik ve anlaşılan o ki J.K. Rowling evreni sakinlerinin beklediğine değdi.
Fantastik Canavarlar‘ın tadı hâlâ damağımızdayken ve ikinci filmi daha büyük bir sabırsızlıkla beklerken; Pottermore muhabiri çekimlerin son gününe, belki de en duygusal ve dokunaklı güne şahitlik edip, gözlemlerini aktarıyor. Bu özel günü ve Pottermore muhabirinin gözlemlerini sizler için derledik.
Çekimin son gününde Eddie Redmayne, Katherine Waterston, Alison Sudol, Dan Fogler ve Carmen Ejogo final sahnesinin en vurucu anlarını çekerken, Pottermore adına sizler için oradaydık.
Karanlık bir köşede ekranın başında toplanmıştık. Eddie Radmayne ve Katherine Waterston’un makyözleri, makyaj departmanı sorumlusu, yapımcı, yönetmen yardımcısı, senaryo uzmanı ve muhabiriniz olarak ben. Aşırı soğuk bu kocaman sette, ses çıkarmadan duruyor ve bir yandan da ısınmak için sessizce sağa sola sallanıyorduk.
Önümüzde yükselen duvarın arkasında, Fantastik Canavarlar’ın final sahneleri çekiliyordu. Biz ise makyaj çadırının içinde, nefes alış verişlerimizin haricinde çıt çıkarmadan birbirimize sokulmuş bekliyorduk. Aslında sette olması gereken bu – sadece fısıltı ve sessizlik – ancak sessizliğin bir sebebi de kimsenin söyleyecek bir şeyi olmamasıydı. Etrafımızda öyle bir hava vardı ki kimse göz göze bile gelmek istemiyordu.
Fantastik Canavarlar çekiminde neredeyse tüm sahnelere eşlik etmiştim ancak bugün çok özel bir ana denk geldim; artık final sahneleri çekiliyordu. Bu anın gerçekliğine ve bir gün geleceğine tamamen hazırlıksızdım.
Daha önce de dokunaklı ve çok yoğun sahnelere şahit olmuştum. Duygusal sahneler, müthiş anlar hatta ve hatta korkutucu olanlar bile. Ama şimdi her şey farklı. O kadar zaman boyunca çekimlerde bulunmuş olsam da, sette bulunan herkes bu anın duygusallığını atlatmak için kendine bir yol bulmuş durumda.
Makyözler ağlerken, Dan Fogler kendine zor hakim oluyordu. Katherine Waterston yıkılmış gibiydi aynı karakteri gibi. Eddie Radmayne metin olmaya çalışırken, Alison içine kapanmıştı. Seraphine Picquery’i canlandıran Carmen Ejogo ise her zamanki gibi karizmatikti.
Bu harika anlara şahitlik ettim ve herkes gibi izledikçe bende ağladım. Ertesi gün Katherine’e nasıl hissettiğini sordum.
Surat ifadesini biraz da gizlemeye çalışarak cevap verdi; “ Çok kötüydü. Kimseyle göz göze gelmek istemedim çünkü biliyorum, eğer Alison’a baksaydım daha da kötü olur, şok geçirirdim. Bir an için Alison’a bakıp şöyle düşündüm, evet bu sahneleri tamamlamak zorundayız ama yapmak istemiyorum. Herkesin nasıl hissettiğini tahmin edebiliyorum ama kimsenin de yapacak bir şeyi yok.”
Katherine’in sesi titredi ama devam etti:
“Alison bana bir şeyler yapamaz mısın der gibi bakıyordu ve elimden bir şey gelmezdi. Bizim için çok özel bir andı.”
Birkaç hafta sonra Dan Fogler’a rastladığımda ona da aynı şeyleri – son çekimleri – sordum. Benzer tepkiler gösterdi ve son sahnenin onu tamamen dağıttığını söyledi.
“Tanrım, son sahne…” diyebildi sadece.
Çekimlerde aylar geçirmiş olsam da, son sahneler beni gerçekten derinden etkilemişti ve Dan’in konu hakkında söyleyecekleri henüz bitmemişti; “Bazen sahneleri oynamak için hayat size yardımcı olur. Etrafınızda bu kadar yetenekli oyuncular varken onlara eşlik edip, duygusal bir havaya bürünmenizi kolaylaştırır. Herhalde bu yüzden hepimiz ağlıyorduk. Benim için bu sahnelerin daha özel bir yeri vardı çünkü tüm oyuncular ailem gibi olmuştu. Sona yaklaştığımızı hepimiz biliyorduk..” dedikten sonra Dan bir anda “Vedalar her zaman zordur” diye şarkı söylemeye başladı.
Filmi izlemeyenler için son sahne hakkında kesinlikle ipucu vermeyeceğiz. Emin olun, kendiniz görmeli ve yaşamalısınız. Sadece şu kadar söyleyebiliriz belki; gerçekten çok dokunaklı. Bir grup yetişkini ağlatabilecek kadar.
Spoilerlardan uzak durmaya çalışarak, filmin son sahneleri sizce de etkili miydi? Filmin son bölümü de sizi de biraz ağlamaklı yaptı mı? Yoksa, bana bir şey olmadı, daha güzel olabilirdi diyenlerden misiniz? Newt, Jakob, Tina ve Queenie’yi şimdiden özlediniz mi? Biz mi, yok canım gözümüze bir şey kaçtı!
Ben özledim. Son sahne gerçekten duygusal ve fazla güzeldi.
Son sahneyi izledim. Gerçekten de ağlamamak için kendimi zor tuttum! Ama Newt’in Tina’nın saçını düzeltirken artık dayanamadım ve ağlamaya başladım. Ve sahne ne zaman aklıma gelse yeniden ağlamaya başlıyorum. Evet harika bir sahne…