Harry Potter Dünyasında Ünlü Olmanın Bedeli

Gerek Harry Potter serisinde, gerekse Fantastik Canavarlar filmlerinde Büyücülük Dünyası’nda son derece ünlü olan ancak bundan zerre kadar da hoşlanmayan iki ana karakterimiz var: Harry Potter ve Newt Scamander. Sizi Pottermore’un bu iki “zoraki şöhret”in sihir dünyasında karşılaştıkları kolaylık ve zorlukları incelediği yazıyla baş başa bırakıyoruz. Keyifli okumalar!

Newt Scamander da Harry Potter da büyücülük dünyasında şöhretin tam ortasına tabiri caizse mancınıkla fırlatılmış karakterlerdi ve bu zoraki ünlülük ikisi için de her zaman kolay bir şey değildi.

Uyarı! Bu yazı Fantastik Canavarlar: Grindelwald’ın Suçları filmi hakkında ufacık tefecik spoilerlar içerebilir.

Bir söz der ki bazıları doğuştan muhteşemdir, bazıları o muhteşemliği sonradan elde eder ve diğerleri ise o muhteşemliğe sahip olmak zorunda bırakılır. Harry Potter ve Newt Scamander söz konusu olduğunda onlarda bu üçünden de doğruluk payları bulabiliriz.

Doğuştan mimlenmek

Şöhret için Harry, doğuştan damgalanmıştı: gerçekten ama. Dumbledore, McGonagall ve Hagrid tarafından Privet Drive 4 Numara’ya, Dursley’lerin evine bırakıldığında bebek Harry’nin alnındaki şimşek biçimindeki yara izi hala taptazeydi. O zaman bile McGonagall Harry’nin kaderinde muhteşemliğin olduğunun farkındaydı.

“Ünlü olacak ileride – bir efsane olacak – gelecekte bugün Harry Potter Günü olarak anılırsa hiç şaşmam – Harry üstüne kitaplar yazılacak – dünyamızdaki bütün çocuklar onun adını öğrenecek!”

– Harry Potter ve Felsefe Taşı

Harry üzerine yüklenmiş olan şöhrete şüphesiz ki sahip oldu. Anne babasının ölümünün yükü tüm serüveni boyunca omuzlarından inmedi ve Gilderoy Lockhart gibi insanların bunu sığ sebeplerden ötürü kullanmaya çalışmalarının da duruma hiç faydası olmadı. Sihir Bakanı Cornelius Fudge, Harry’nin ününü basına karşı kendi politik çıkarları için kullanmak istediğinde Harry Zümrüdüanka Yoldaşlığı boyunca sıklıkla takındığı bir tavır olan haklı öfkeyle dolup taşmıştı:

“Demedim ki – istemedim ki – Voldemort benim annemle babamı öldürdü!” dedi Harry, tükürür gibi konuşarak. “Meşhur oldum, çünkü ailemi katletti ama beni öldüremedi! Kim bununla ün kazanmak ister ki? Hiç düşünmüyorlar mı, bana kalsa asla-“

“Biliyoruz, Harry,” dedi Ginny içtenlikle.

– Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı

Her okuduğuna inanma!

Çok az insan Harry’nin damarına Gelecek Postası’nın “gazetecisi” ve dedikodu tüccarı Rita Skeeter kadar basabilmiştir. Ateş Kadehi’ndeki Üçbüyücü Turnuvası’ndan önce sırf kendisini turnuvaya neden dahil ettiğini öğrenebilmek için geçmişindeki travmalara dalarak ona baskı yapmıştı. Ancak daha sorusunu bitiremeden karşısındaki kişi turnuvaya aslında kendi rızasıyla katılmadığını ona hatırlatmıştı: Harry, turnuvaya bilgisi dışında dahil olmuştu.

Kitaplar boyunca kesinlikle anlaşılan bir şey var ki o da Harry’nin kendini her daim kaderine borçlu hissettiğidir. Tıpkı kocaman bir satranç tahtasındaki isteksiz bir piyon gibi.

Başına gelen olaylara Harry Potter oluşunun sebep olduğu gerçeğini kabullenmek konusundaki bu gönülsüzlüğü pek çok durumda tam tersine dönmek zorunda kaldı ve en sonunda, Voldemort’la yapılan son mücadelede Harry’nin nihayet bunu kabullendiğini gördük.

Rita’nın Tez-Tekrar-Tüyü yüzünden Newt Scamander’ın da morali bayağı bozulmuştu, Hogwarts Kütüphanesi’ndeki Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerelerde Bulunurlar? kitabının son baskısının ön sözünde yazdığı üzere. Skeeter Newt hakkında “İnsan mı Yoksa Canavar mı? Newt Scamander Gerçekleri” isimli ağzı bozuk bir biyografi yazmıştı. Newt, 1926’da Amerika’daki Sihir Kongresi’ne sızmak için Dumbledore tarafından gönderilmiş bir ajan olduğu algısını yıkmak adına bu ön  sözü yazmıştı. Belli ki Newt’un hakkı yenmişti zira kendisi Bayan Skeeter’ın kitabındaki iddiaların her birini tekzip etmenin aylar sürdüğünden yakınmıştı.

Fantastik Canavarlar: Grindelwald’ın Suçları’nda Newt kendisini aynı zamanda bir aşk karmaşasının içinde buluvermişti- sansasyonel medyanın yalan yanlış haberleri sağ olsun-, Queenie ona kapağında Leta, Thesesus ve Newt’un bulunduğu ve Newt ile Leta’yı nişanlı bir çift  olarak tanıtan bir şöhret dergisini göstermişti: ‘Canavar Terbiyecisi Newt Evleniyor!’ Newt’un önlenemez şöhreti bu karmaşıklığa sebep olmuştu belli ki, ancak aynı zamanda Newt ve Tina’nın da arasını açmıştı.

‘Şöhretin bedeli işte, dostum’

Karışık gönül bağları şöyle dursun, Newt’un gönülsüzce elde ettiği bu şöhret ona finansal açıdan da yansımıştı. Filmde Newt ve Jacob, Dover’in beyaz uçurumlarına seyahat etmiş ve orada bir Anahtar simsarıyla tanışmışlardı. Simsar Anahtar’ı kullanabilmeleri için ikiliden tam 50 Galleon talep etmiş, sonrasında da 30’a indirmeye razı olmuştu. Kazık ücretin sebebini şöyle açıklıyordu: “Fransa’ya gitmek için 30 Galleon, 20 Galleon da Newt Scamander’ın ülkeyi yasa dışı yollardan terk ettiğini kimseye söylememem için.” Newt sinirli bir şekilde ödeme yaparken simsar ona şöyle demişti: “Şöhretin bedeli işte, dostum.”

Eğer şöhretin boyunduruğu altına girmişsen o şöhret bazen aldığı kadar verir de. Harry “Seçilmiş Kişi” olmanın verdiği yükün kendisini avantaj sağlayan durumlara sokabildiğini keşfetmişti. Bir örnek olarak Melez Prens’te Hagrid’in kulübesinde geçen o gecede yeteri miktarda bir Felix Felicis ve daha çok şarap Harry’nin eskiden Slughorn ve Tom Riddle arasında geçen bir konuşmanın anısını elde etmesini sağlamıştı, which he in turn passed to Dumbledore.

“Ben Seçilmiş Kişi’yim. Onu öldürmek zorundayım. O anıya ihtiyacım var.”

Slughorn’un rengi adamakıllı soldu; parlayan alnını ter bastı.

“Sen sahiden Seçilmiş Kişi misin?”

“Elbette öyleyim,” dedi Harry sükunetle.

“Ama öyleyse… sevgili oğlum… çok şey istiyorsun… hatta benden istediğin şey, onu yok etmen için sana yardım etmem-“

“Lily Evans’ı öldüren büyücüden kurtulmak istemiyor musunuz?”

– Harry Potter ve Melez Prens

Harry görevini ifada gönülsüzdü ancak yapmak zorunda olduğuna inandığı vakitlerde işi bitirebilmek için elinden geleni yapma gücüne de sahipti.

Newt de aynen öyleydi. Çoğu zaman ışıkların üzerinde olmasından hoşlanmıyor olsa da zaman zaman da bu ilgi çekicilikten yararlanmıştı. Sonuçta iyi şöhretin istenileni elde etmeye yardımcı olduğu gerçeği göz ardı edilemez. Külfetli olduğu aşikar ancak belki de bir sebepten ötürü ünlü olmak, tamamen önemsiz biri olmaktan çok daha iyidir.

Ehem, Lockhart

Siz ne dersiniz? Büyücülük Dünyası’nda şöhret olmak, biraz fazla mı yıpratıcı acaba?