Hogwarts’ta Herkesten Korkunç Zaman Geçirmeyi Başarmış Bir Kahraman: Neville Longbottom

Neville Longbottom‘ın yolculuğu: acemi Hogwarts öğrencisi sıfırdan zirveye nasıl geldi? Pottermore’da yayınlanan bu yazıda, Hogwarts‘ta gerçekten de çok kötü günler geçirmiş bir kahramandan bahsedeceğiz!

Neville Longbottom büyücü dünyasının kahramanı. Hikâyeyi biliyorsunuz zaten – Dumbledore’un Ordusu‘nun Hogwarts’ta sürmesini sağlamış, okulun Ölüm Yiyenlere karşı savunulmasına yardımcı olmuş, Seçmen Şapka’dan kılıcı çekerek değerli bir Gryffindor olduğunu kanıtlamış ve son Hortkuluk Nagini’yi yok etmiştir. Hiç de fena bir karne değil.

Ancak Neville her zaman bizim bildiğimiz ve sevdiğimiz epik kılıç sallayan, yuvarlak yüzlü efsane olmadı. Aslına bakarsanız, Neville’ın Hogwarts’taki ilk birkaç yılı kısaca söylemek gerekirse oldukça fenaydı. Yeterince iyi olmadıklarına inanarak yıllar harcayan pek çok insan gibi Neville’ın içine kapanık çocuktan yılan katledici ikona dönüşümü öyle bir gecede olmadı.

“Hele ben buraya çağrılınca yüzlerini görecektiniz – belki yeteri kadar büyü gücüm yoktur diye korkuyorlardı.”

– Harry Potter ve Felsefe Taşı

Mesela dönüp de Neville’ın Hogwarts Ekspresi‘ndeki ilk gününde aklından neler geçmiş olabileceğine bir bakalım. Ne de olsa kendini dışlanmış olarak hissetmiştir. Safkan bir aileden gelmiş olsa bile Neville Hogwarts’a gidebileceğini gerçekten hiç düşünmemişti, çünkü ailesi hayatının büyük bir bölümünde içinde büyüye dair bir şey olduğunu düşünmemişlerdi. Özellikle de büyük amcası Algie.

Sonuç olarak zavallı Neville’ın sihirsel yeteneğini dert edinmesi çok doğaldı. Duyduğumuza göre “çağının en zeki cadısı” Hermione Granger Neville’ın Hogwarts’ta tanıştığı ilk öğrencilerden biriydi. Neville yılmıştır herhalde. Özsaygısının artması için ne olurdu birkaç dakikalığına Crabbe veya Goyle’a denk gelseydi?

Bu yetmezmiş gibi tek yoldaşı Trevor yanından kaçıp gitmeyi başarmıştı. Hagrid sayesinde hepimizin de bildiği gibi kurbağaların modası geçmişti, bu yüzden Neville’ın herkesin duyduğu kurbağa arayışı onun kötü bir başlangıç yapmasına sebep oldu. Bunların hepsi zavallı çocuk Hogwarts’a adımını bile atmadan önce gerçekleşti. Tabii kalenin içine girdiği an şansı daha da kötüye gitti.

Neville’ın seri boyunca en büyük problemlerinden biri Severus Snape‘ti. İksir profesörü Neville’ın Hogwarts’taki bir numaralı belalısıydı. Snape’in Neville’e sert davranması için hiçbir sebebi yoktu (evet, kehanet Neville’ı kastetmiş olabilirdi ama Voldemort Harry’yi dengi olarak damgaladı, şimdi sesinizi kesin) ama Snape Neville’ı öyle bir yere sürükledi ki işleri yüzüne gözüne bulaştırmaktan korktuğu için derslerinde zorlanmakla yetmedi, aynı zamanda Snape’in ihtiyar Trevor‘ı öldürmesinden korkuyordu. Evet, hepimiz Snape’in Neville’ı kurbağasını canı üzerine tehdit ettiği an için bir dakikamızı ayırabilir miyiz?

Neville pespembe olmuştu, titriyordu. Ağladı ağlayacak bir hali vardı…
“Longbottom, bu dersin sonunda iksirinin birkaç damlasını kurbağana vereceksin, hep birlikte neler olacağını göreceğiz. Belki de bu durum seni işini doğru dürüst yapmaya teşvik eder.”

Snape, Neville’i korkudan soluğu kesilmiş halde bırakarak onun yanından ayrıldı.

– Harry Potter ve Azkaban Tutsağı

Harry Potter ve Azkaban Tutsağı‘nın ilerleyen sayfalarında Neville’ın korkusunun ne kadar da yoğun olduğunu en büyük korkusunun Snape olduğunu öğrendikten sonra anlıyoruz. En büyük korkunuzla her bir gün muhatap olmak zorunda kalmayı hayal edebiliyor musunuz? Bu Harry için bir Ruh Emici, Ron için dev bir örümcek ve Hermione’nin sınavlarında başarısız olması – her gün hem de. Bu nasıl özsaygınızla ilgili hissettikleriniz üzerinde büyük bir etki yaratmaz?

Neville geriledi, asasını kaldırdı, ağzını açtı, ama ses çıkmadı. Snape, cüppesinin içine elini atarak, onun üzerine yürüyordu.

“R-r-riddikulus!” diye ciyakladı Neville.

– Harry Potter ve Azkaban Tutsağı

Bir de akranları var. Elbette Gryffindorların hiçbiri Neville’ı sevmemezlik etmiyordu. Görünüşe göre çoğu onu severdi. Ama Hogwarts’ın karmaşık arkadaş grupları Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı’na kadar Neville’ın lehine göre işlemedi. Neville hariç herkesin en yakın arkadaşı vardı. Belki Eloise Midgen’ın da yoktur, ama o başka bir günün konusu.

Gryffindor yatakhanesinde sıkı dost kümesi Dean Thomas‘la Seamus Finnigan‘ı ve tabii Ron Weasley‘le Harry’yi (Hermione’yle birlikte) en yakın arkadaş olarak ortaya koyuyordu. Peki Neville’a kim kalmıştı? Kurbağa Trevor, işte oydu. Ama Trevor bile her üç sayfada bir ortadan kaybolarak mesafesini korumaya çalışıyordu.

Neville’ın arkadaşlarıyla birebir görüşme şansı elde ettiği o tuhaf olayda bile onların Neville’ı başından savmaya çalıştıklarından bahsetmiyoruz bile.

Bu durumun en üzücü örneklerinden biri de Hogsmeade‘e ziyareti yasaklanan Neville’ın Harry’e beraber ödevlerini yapmayı teklif ettiğinde gerçekleşti. Harry gayet de Neville takılabilirdi. Hatta ona Çapulcu Haritası’ndan bahsedebilir ve beraber Hogsmeade’e gidebilirlerdi. Bunun yerine Harry ondan kurtuldu ve köye doğru tek başına tabanları yağladı. Harry’nin kütüphaneden dönmediğini anladığında Neville’ın nasıl hissetmiş olabileceğini düşünebiliyor musunuz?

Ancak tüm bu sıkıntılı sürecin karşısında, Neville bir kahramana dönüşmüştü ve bunun için gereken tek şey gurur duyan bir öğretmenden biraz teşvik (teşekkürler, McGonagall!), Bitkibilime yatkınlık ve kendi zulümcülerinin burnunun dibinde birbirlerine yasaklı büyüleri öğreten bir grup asi öğrenciydi. O yüzden, olur da kendinizden emin olmaz veya yeterince iyi olduğunuzu düşünmezseniz, hatırlamanız gereken tek şey: Neville yapabildiyse siz de yapabilirsiniz.

Sadece gidip bir kurbağa almayın.

Siz bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın!