J.K. Rowling’in Kaleminden “Gryffindor’un Kılıcı” Hakkında Her Şey

Seri boyunca önemli bir konumda olan Gryffindor’un Kılıcı hem Hortkuluklar konusunda başarılı olmuş, hem de Harry’nin Slytherin ve Gryffindor arasında kalması hakkındaki ikilemini gidermiştir. Gelin Pottermore’un hazırladığı bu yazıyla birlikte kılıcın tarihine, ilham aldığı efsanelere ve J.K. Rowling‘in bu kılıç hakkında neler düşündüğüne birlikte göz atalım.

Gryffindor’un Kılıcı binlerce yıl önce cincüceler, büyülü dünyanın en yetenekli dolayısıyla en büyülü metal işçileri tarafından yapılmıştır. Kılıç, saf gümüşten şekillendirilmiştir ve Gryffindor Binası’nın Hogwarts’taki bina puanını sayan kum saatinin içindekilerle aynı zümrütler kılıca ilave edilmiştir. Godric Gryffindor’un ismi kabzanın tam altına kazınmıştır.

Kılıç, Godric Gryffindor’un tasvirlerine uygun bir şekilde Birinci Ragnuk tarafından dövülmüştür. Ragnuk cincüceler arasındaki en iyi gümüş işleyicisidir, bu yüzden de Kral‘dır (Cincüce kültüründe yönetici olan kişi diğerlerinden daha az çalışmaz, aksine daha beceriklidir.). Kılıcın yapımı bittiği zaman Ragnuk kılıca o kadar âşık olmuştur ki Gryffindor’un kılıcı ondan çaldığını iddia ederek emrindekileri kılıcı geri alması için göndermiştir.

Gryffindor kendisini asasıyla korumuştur ama saldırganları öldürmemiştir. Bunun yerine, cincüceleri krallarına büyülenmiş olarak göndermiştir. Ragnuk’a, eğer kılıcı Gryffindor’dan tekrar çalmaya çalışırsa, kılıcını tüm cincücelere karşı kullanacağına dair bir tehdit mesajı yollamıştır.

Cincüce kralı bu tehdidi ciddiye almış ve Gryffindor’u hakkı olan kılıcıyla rahat bırakmıştır. Yine de Gryffindor’a karşı ölene dek kırgın kalmıştır. Bu kırgınlık yüzünden günümüzde bile cincüce topluluğundan bazı kesimlerdeki Gryffindor’un Kılıcı çaldığına dair yanlış bir efsanenin temeli atılmıştır.

Aslında merak edilmesi gereken soru, bir büyücünün neden bir kılıca ihtiyaç olduğudur. Bu soru sıkça da sorulmuş ve kolayca cevaplanmıştır. Uluslararası Gizlilik Mevzuatı‘ndan önceki günlerde, büyücüler Muggle’larla birlikte serbestçe gezerken, kendilerini savunmak için asaları kadar kılıçlarını da kullanmışlardır. Aslında, bir Muggle kılıcına karşı bir asa kullanmanın pek de sportmence olmadığı düşünülmüştür (Ama bu hiç yapılmadığı manasına da gelmez.). Pek çok yetenekli büyücü, geleneksel manada bakıldığına aynı zamanda çok başarılı bir düellocudur ki Gryffindor da bu büyücüler arasındadır.

Günümüzde, birçok kültürde çok farklı büyülü kılıca rastlanabilir. Nuada’nın Kılıcı, Tuatha Dé Danann tarafından yapılmış dört efsanevi tılsımdan biridir ve kınından çıktığı zaman yenilmezdir*. Ayrıca, Gryffindor’un Kılıcı bir şeyi Excalibur efsanesine borçludur. Kral Arthur’un kılıcı, bazı efsanelere göre bir kayaya sıkışmıştır ve gerçek kral tarafından kayadan çıkarılabilir. Kılıcı taşımaya layık olanın taşıyacağı fikri, Gryffindor’un Kılıcı’nın gerçek bir Gryffindor Binası üyesi tarafından kullanılabileceği fikrinde yankılanmıştır.

J.K. Rowling’in Düşünceleri

Excalibur’a dair başka bir gönderme de şudur: Harry’nin, Ölüm Yadigarları‘nda, bir ormandaki donmuş bir gölün içinden kılıcı aldığı bölümdür – aslında Snape kılıcı oraya biraz da fesatlığından koymuştur, direkt Harry’ye de verebilirdi. Excalibur’un başka efsanelerdeki versiyonundaysa, kılıç Arthur’a Göl’ün Leydisi tarafından verilmiştir ve Arthur öldüğünde göle geri dönmüştür.

Büyülü dünya’da, bir şeye fiziksel olarak sahip olmak, o nesnenin gerçek sahibi olunulduğunu garantilemez. Bu konsept Ölüm Yadigarları‘nda ve Gryffindor’un Kılıcı’nda da geçerli.

Farklı kültürel inanışların bir potada eriyince ne olacağını hep merak ettim. Harry Potter kitaplarında cincüce ırkının en agresif olanları, cincüceler tarafından yapılan her nesnenin onların hakkı olduğunu düşünür – yine de herhangi bir nesne, altın karşılığında bir büyücüye ömrü boyunca bırakılabilir. Cadılar ve büyücüler, Muggle’lar gibi, bir ödeme yapıldığı anda, nesnenin onlara ait olduğunu, öldüklerindeyse torunlarına veya hayatta olan herhangi bir mirasçısına geçtiğine inanır. Bu, bir çözümü olmayan bir çatışmadır çünkü iki taraf da doğru şeyin ne olduğuna dair farklı fikirlere sahip. Sonuç olarak da, Ölüm Yadigarları kitabında, Griphook yardımı karşılığında ücret olarak kılıcı istediğinde, Harry zor bir etik ikilemde kalmıştı.


(*) Ç.N. : Tuatha Dé Danann, Kelt mitolojisindeki deniz tanrıları olan Fomorii‘yi yöneten Tanrıça Dana ve Fomorii’den sonra, İrlanda halkını yöneten son tanrı ve tanrıça neslidir. Bilginin ve büyünün ustaları olan Tuatha Dé Danann, İrlanda’ya gelirken dört tılsımı da yanlarında getirmişlerdir. Bu tılsımlar; üzerine gerçek bir İrlanda kralı bastığında çığlık atan Fal’ın Taşı (The Stone of Fal), ölümcül kılıç Nuada’nın Kılıcı (The sword of Nuadu), Güneş Kralı Lugh’un mızrağı ve tanrıların tanrısı Dagda’nın herkesi doyurabilen kazanıdır. Hıristiyanlığın İrlanda’ya yerleşmesinden sonra Tuatha Dé Danann bir destan ve efsane şekline dönüşmüştür. Yer altına yerleşip periler olduklarına inanılır.

Sizler Gryffindor’un Kılıcı hakkında neler düşünüyorsunuz? Griphook ücret konusunda haklı mıydı? Ya da esinlenilen efsaneler nasıl? Yorum yapmayı unutmayın!


bunlar da ilginizi çekebilir:

* J.K. Rowling’in Kaleminden Diğer Harry Potter Hikâyeleri

* Gryffindor’un Kılıcı Muggle Dünyasında Şekil Buldu

Forumdan Cevaplar!