J.K. Rowling’in Kaleminden “Safkan Büyücülerin Dünyası”na Dair Her Şey
|Fantastik Canavarlar’ın yeni filmi yoldayken hepimiz Grindelwald’ın “Çoğunluğun İyiliği” felsefesinin altında nelerin yattığını merak ediyoruz. Bazılarımız safkan takıntısını ırkçı bir yaklaşım olarak görürken diğerlerimiz o zamanların gerekçeleri olduğunu söylüyor. Bakalım J.K. Rowling eski dönemlerin büyücü topluluğu hakkında neler söylüyor.
“Safkan” terimi Muggle kanı taşımayan bir aileyi ya da bireyi tanımlamak için kullanılır. Bu kavram, genellikle, Muggle aileden gelenlere eğitim vermek konusundaki isteksizliği sonunda üç kurucu arkadaşıyla anlaşmazlığa, daha sonra da okuldan ayrılmasına yok açan Salazar Slytherin’le ilişkilendiriliyor.
O günlerde, Slytherin’in ailelere dayalı ayrımı, büyücü topluluğunun büyük kısmı tarafından alışılmadık ve yanlış bir fikir olarak görüldü. O zamanlardaki şairler, Muggle doğumluların sadece kabul görmediğini ama aynı zamanda yetenekli oldukları düşünüldüğünü öne sürüyor. Sevecen isim “Magbobs” olarak anılıyorlardı (bu terimin aslı hakkında fazlaca tartışma var ancak büyük olasılıkla, bu durumda, büyünün “birden ortaya çıktığı (bobbedup)” anlamındaymış gibi gözüküyor).
1692’de -Muggleların zulmüne takiben büyücü toplumu, gönüllü olarak onlardan saklanmayı seçtiği zaman- Uluslararası Gizlilik Kanunu etkili olduktan sonra büyücülerin fikri değişikliğe uğradı. Bu, büyücü ve cadılar için çok sarsıcı zamanlardı ve Mugglelarla evlilikler, hiç olmadığından daha düşük düzeye ulaştı, başlıca sebebi ise yabancı ırklarla evlenmenin yerlerinin bulunmasa yol açacağı korkusu ve sonuç olarak da büyücü kanunu ihlaliydi.*
Böyle belirsizlik, korku ve dargınlık durumunda safkan prensibi, taraftar kazanmaya başladı. Genel kural olarak, bu fikri benimseyenler aynı zamanda saklanmak yerine kesin bir şekilde Mugglelarla savaşmayı destekleyerek Uluslararası Gizlilik Kanununa da karşı çıkanlardı. Sayıları gittikçe artan bazı büyücüler ise Mugglelarla evliliğin sadece Kanunu ihlal etmediğini ayrıca utanç verici, doğal olmayan bir şey olduğunu ve büyülü kanı “kirlettiğini”** söyledi.
Yüzyıllar boyunca Mugle/büyücü evliliği çok yaygın olduğundan kendisini şimdi safkan olarak tanımlayan kişilerin büyücü atalarının olma olasılığı, kendine safkan demeyenlerinkinin olasılığından daha yüksek değildi. Birinin kendisine safkan demesi, biyolojik bir bilgiden çok politik ya da sosyal niyet (“Bir Muggle’la evlenmem ve Muggle/büyücü evliliğini kınarım”) belirtmesiydi.
On sekizinci yüzyılın başlarında yayınlanan ve Salazar Slytherin’in kendi yazılarından alınmış bazı şüpheci bilginlerin çalışmaları, aile ağacı dışında sözde safkan statüsü göstergelerinden söz ediyor. En çok bahsedilen işaretler: üç yaşından önce büyü kabiliyeti sergilemek, erken yaşta (yedi yaşından önce) maharetli bir şekilde süpürge kullanımı, domuzlardan ve onlarla ilgilenenlerden hoşlanmama ya da korkma (domuz özellikle büyülü olmayan bir hayvan olarak ele alınır ve bilindiği üzere domuzlara büyü yapması zordur), yaygın çocuk hastalıklarına direnç, muhteşem bir fiziksel görünüş ve Muggleların varlığına karşı sözde korku ve tiksinmeyi gösteren hoşlanmama -safkan bebeklerde bile gözlemlenebilir-.
Esrar Dairesi tarafından yapılan başarılı çalışmalar, bu safkan statüsü hakkındaki sözde karakteristik özelliklerin bir dayanağının olmadığını kanıtladı. Yine de birçok safkan, büyücü topluluğunda, kendi yüksek statülerinin kanıtı olarak bu özelliklere atıfta bulunmaya devam etti.
1930’un başlarında, İngiltere’de, yirmi sekiz adet tamamen safkan olan aileleri listeleyen –yazara göre “bu ailelerin soylarının saflığını korumaya yardım etmek amacıyla”- “Safkan Rehberi” isimsiz*** olarak yayımlandı. Sözde “Kutsal Yirmi Sekiz” şu ailelerden oluşuyor:
Abbott
Avery
Black
Bulstrode
Burke
Carrow
Crouch
Fawley
Flint
Gaunt
Greengrass
Lestrange
Longbottom
Macmillan
Malfoy
Nott
Ollivander
Parkinson
Prewett
Rosier
Rowle
Selwyn
Shacklebolt
Shafiq
Slughorn
Travers
Weasley
Yaxley
Bu ailelerin ufak bir bölümü, atalarında Muggle olduğunu ve bundan utanmadıklarını ilan ederek kendilerinin listeye dahil edilmelerinden hayıflandılar. En çok sesini yükselten de İngiltere’deki neredeyse eski bütün büyücü aileleriyle bağlantıları olmasına rağmen atalarının ilginç Mugglelarla olan bağlarından gurur duyan Weasley ailesiydi. Protestoları, bu ailelerin, safkan ilkelerini savunanların hakaretini ve “kanı bozuk” lakabını kazandırdı. Bu sırada birçok aile de safkan listesinde yer almadıklarından şikayet ediyordu.
Notlar:
* Sonraki yüzyıllar boyunca karışık evlilikler, bugünkü sağlıklı düzeye kadar yükseldi ve bu da gizlenmiş büyülü topluluğun ortaya çıkmasına yol açmadı. Sıradanın Felsefesi: Neden Muggelar Bilmemeyi Tercih Eder’in yazarı Profesör Mordicus Egg, aşık olan Muggleların genellikle eşlerine ihanet etmediklerine ve eşlerinin büyücü ya da cadı olduğunu iddia ettiklerinden onları artık sevmeyen tarafın da kendi toplumlarınca aşağılandığına dikkat çekiyor.
** Aslında tam tersi doğru gibi görünüyor. Ailelerin sürekli tek bir grup cadı ve büyücüyle evlendiği yerde ruhsal ve fiziksel dayanıksızlık ve zayıflık ortaya çıkmıştır.
*** Cantankerus Nott olduğuna inanılıyor.
Peki safkanlık hakkında sizler ne düşünüyorsunuz? Kan bir büyücünün ne kadar iyi ya da kötü olduğunu belirler mi? Fikirlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!