Katherine Waterston ve Alison Sudol, “Goldstein Kız Kardeşler”e Nasıl Dönüştü?
|
Pottermore‘un Katherine Waterston ve Alison Sudol ile gerçekleştirdiği röportaj, Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar filminin ana karakterleri arasındaki iki cadı olan Tina ve Queenie Goldstein rollerinin seçmeleri için New York’a gelerek birbirlerinin karşısına çıkan iki yetenekli oyuncunun rollerine hazırlanma süreçlerini gözler önüne seriyor.
Bu iki önemli ve birbiriyle bağlantılı rolün seçmelerinin yapıldığı dönemde Eddie Redmayne çoktan Newt Scamander rolünü kapmıştı. Filmin yönetmeni David Yates ise Tina ve Queenie rolleri için birine oldukça özel bir şekilde uyum sağlamayı başarabilecek iki oyuncu aramaya başlamıştı. Seçilecek iki oyuncu arasındaki kimya iki kız kardeşin arasındaki doğal ve taklit edilemez bağı yansıtmalıydı.
“Birbirimize takdim edildik ve her şey, ‘Tamam Katherine, bu Alison. Alison, bu da Katherine. Neden şu koltuğa oturup kardeş olmuyorsunuz?’ şeklinde gelişti. İkimiz de, ‘Tamam öyleyse.’ der gibiydik.” diyor Alison ışıl ışıl gözlerle ve Queenie tarzındaki bukleli saçları kulağının biraz yanında dans ederken.
“Ve sonrasında oturdum ve bir şey oldu: Sadece Katherine’in suratına baktım ve onunla gerçekten empati kurabildiğimi hissettim. O an oynadığımız sahnede Tina acı çekiyordu ve ben de bunu anlayabiliyordum. Onun saçlarıyla oynamaya, saçlarını örmeye başladım ve bu ikimiz için de oldukça duygusal bir andı.”
O günden itibaren iki oyuncu arasında kalıcı bir şey, filmin son sahnesinin çekimine kadar süren sevimli bir uyum oluşmuş. Eğer dikkatli izlerseniz bu uyum fragmanlarda da görülüyor, Tüm süspansı ve dramatik yanları çıkarıp attığınızda, onlarınki, yalnızca kız kardeşlerin anlayabileceği çok özel bir ortaklığın hikayesi.
“Biriyle tanıştığınızda bilirsiniz, içinizde “Şimdi birbirimizi tanımıyoruz ama ileride tanıyacağız. Tün hayatım boyunca nerelerdeydin?” tadında bir his oluşur. Katherine ve ben birlikte çok zaman geçirdik ama eğer doğal olarak gelişmişse bu ilişkiyi kurmak için çabalamanıza gerek kalmıyor.” diyor Alison.
Elbette Katherine de o koltuk anını hatırlıyor. Kendisine o an sorulduğunda bir an durarak gülümsüyor ve Alison’un o günle ilgili bilmediği bir şey söylüyor:
“Gerçek şu ki Alison’u ilk olarak sahnede gördüm. Doğaçlamamızı yapmadan önce nasıl bir iş çıkardığını izleme fırsatım oldu yani zaten onun ne kadar iyi bir aktör olduğunu biliyordum.” diyor Katherine ve devam ediyor:
“Yani doğaçlama çalışmamıza, kendi işinin altından kalkabilecek biriyle birlikte çalışacağımı bilerek gittim. Heyecanlı olduğunuzda ve seçmelerden geçtiğinizde yanınızdaki partnere güvenebileceğinizi bilmek, size normalde o durumda sahip olamayacağınız bir öz güven sağlayabiliyor. Bence bu durum büyük fark yarattı. Bu şekilde oturup, rolümü oynayabileceğimi o zamana kadar bilmiyordum. O kısacık etkileşim anında bile içimden “Oh, ne yaptığını biliyor.” diye geçirdim. Aynı zamanda oldukça da sevimli yüzlüydü, kendimi ona yakın hissetmem neredeyse doğal olarak gelişti. “
Katherine’in dediğine göre gerçek hayatta da bir kız kardeşinin olması yeterince hazır olmanızı sağlıyormuş. Yüzüne boydan boya yayılan haylaz bir gülümsemeyle şöyle devam ediyor:
“Bütün hayat hikayem bu bir kız kardeş olma duygusu içerisinde geçti. Rol yaparken açığa çıkardığım şey de bu: Güven ve sevgi. İkimiz de bu bağı daha ilk günden hissettik. Bir kız kardeşim var ve ben de bir kız kardeşim. Bu yüzden bu duyguyu çağırmak çok da zor olmadı. Bazen kardeşimle aşağıya aynı kıyafeti giyerek indiğimiz ya da annemize aynı anda seslendiğimiz zamanlar olurdu. Siz de kız kardeşler arasında zaten büyülü bir şeyler olduğunu düşünmüyor musunuz?“
Elbette Katherine haklı. Bunun gibi başka bir şey yok. İşte bu yüzden J.K. Rowling de bu ilişkiyi kusursuz olarak senaryoya yazmış ve David Yates de seçmelerin yapıldığı odayı iki kız kardeş olarak terk eden Katherine Waterston ve Alison Sudol arasındaki uyumu sezerek rolü onlara vermiş. Bize de, filmin diğer detaylarıyla beraber ilk görüşte kız kardeş olan bu iki yetenekli aktörün ortaya koyduğu oyunculuğu da heyecanla beklemek düşüyor!