Kendin Yap Projesi #1: Kendi Büyücü Kazanınızı Yapın!
|Fantastikcanavarlar.com‘da sizlerle paylaşmak için çeviri yapmak ve annelik vazifelerimden arta kalan zamanlarda, Instagram hesabım jansgk üzerinden de sıkça paylaştığım, büyücülük dünyasından kendin yap projelerine vakit ayırıyorum. Bunlar kazanlardan tutun da iksir tüplerine, cadı şapkalarına, kitaplardan mektuplara kadar birçok sihirli nesneyi kapsıyor. Bu hem dinlendirici hem eğlendirici bir etkinlik olduğu için sizinle de paylaşmaya karar verdim. Umarım siz de yaparken benim kadar hoş vakit geçirirsiniz.
Sizlerle paylaşacağım ilk projem Profesör Slughorn‘un derslerinde kullanılanlara benzer tipte bir büyücü kazanı olacak.
Kazanı yaparken aklımda paylaşma fikri olmadığı için resimlerin kalitesi biraz düşük ancak net şekilde anlaşılabileceğini düşünüyorum.
İşte malzemeler:
- mandal sepeti,
- bolca gazete kağıdı,
- koli bandı veya kağıt bant,
- mukavva karton,
- yapıştırıcı,
- ağaç tutkalı,
- tel,
- strafor,
- un,
- tuz,
- su,
- zımpara kağıdı,
- zımba,
- falçata
1. İlk olarak ihtiyacımız olacak şey bir küçük boy mandal sepeti. Ben orjinal ölçülere yakın olması için ufak boy kullandım çünkü zaten kullanacağımız strafor ve gazete kağıtarı ile ölçüsü iki katına kadar büyüyecek. Ancak siz dilerseniz büyük sepet kullanıp devasa boyutlarda bir kazan yapabilirsiniz.
2. Sepetin etrafına 4-5 cm kalınlığındaki straforlardan falçata yardımıyla kesip kesip yapıştıracağız. Bunun için şekil-1′den yararlanabilirsiniz. Sepetin büyüklüğüne göre etrafını tam dönecek sayıda kesin.
3. Sivri kısımlar yukarı doğru bakacak şekilde straforları sepetin etrafına yapıştırıp kurumasını bekleyin. Bu iş için silikon da kullanabilirsiniz. Ben sepetimin boyunu biraz yükseltmek istediğim için straforları uzun kestim. Arada kalan boşluğu da yine straforlar doldurup kapattım. Siz de sepetinizin ebatlarına göre daha geniş veya daha uzun yapabilirsiniz.
4. Kuruma işlemi bittikten sonra etrafını dikkatlice koli bandı ile sarmaya başlayın. Benim koli bandım olmadığı için kağıt bant kullandım. Dilerseniz siz de bu yolu tercih edebilirsiniz. (Şeffaf yerine renkli bir bantın daha yardımcı olacağını söyleyebilirim.) İlk başta straforun sabit durması için göbek kısmından bir sıra bantlayın. Ardından sepetin tüm strafor görünen yüzeyini bantlayın. Bantlarken bolluk olmamasına veya straforları yamultup şeklin bozulmamasına dikkat etmelisiniz.
5. Şimdi işin çok önemli kısmına geldik. Burada kağıt hamuru, kartonpiyer benzeri bir iş yapacağız. Gazete kağıtlarını alıp bolca 2-3 cm kalınlığında şeritler kesin veya düzgünce yırtın. Kesme işlemi bittikten sonra bir kaba biraz ağaç tutkalı ve kıvamı inceltecek su koyun, ben göz kararı yaptım. Sanırım 1’e 1,5 iş görecektir. Sonra şeritleri tek tek alıp sıvının içinden, bolca bulayarak geçire geçire kazana yapıştırmaya başlayalım. Straforların arasında kalan çöküntülere daha fazla yapıştırarak yüzey farkını eşitlemeye çalışalım. Kazanın iç kısmını da kaplayın. Bu karışımı bir kaç kez daha yapmamız gerekecek.
6. Tüm yüzey kuruduktan sonra tekrar bir karışım hazırlayacağız. Yüzeyi daha düzeltmek, kokuyu önlemek ve kazana döküm dokusu vermek için malzemelerimiz şöyle olacak; bir bardak un, bir bardak tuz ve inceltilmiş ağaç yapıştırıcısı. Bileşeni su ile çamur kıvamına getirin ve tuzu eriyene kadar karıştırın. Hamurun top top olmamasına da özen gösterin. Ben yaparken bu kısımları biraz atlamıştım 🙂 Elle tüm yüzeye yayın, çabuk kuruyan bir şey. Bu arada kazanımızın orjinal görüntüsüne sadık kalmak isteyenler kalınca bir ipi kazanın göbeğinden dolayıp karışımı öyle sürebilir. Bu bileşim yeri gibi görünecek. Kazanın iç kısmına da kaplayın.
7. Şimdi tutamaçları yapma zamanı geldi. Burada dilerseniz metal ya da plastik halkalar da kullanıp kazana yapıştırabilirsiniz. Bunun için önce halkayı içinden geçirebileceginiz 4-5 cm’lik kesik bahçe hortumu yada benzer bir şey bulup onu yapıştırın. Ama benim gibi orijinal modele sadık kalarak devam edecekseniz bakır tel ya da benzeri bir materyal işinizi görecektir. Öncelikle tele arzu ettiğimiz şekli verip gazete kağıtlarını ağaç yapıştırıcısı ve suyla yaptığımız karışıma bulayıp etrafına sarın ve kurumasını bekleyin. Kuruduktan sonra kazanın kenarlarına derby gibi bir yapıştırıcı ile yapıştırın ve sabit kalmasını sağlayarak kurumaya bırakın. Kuruduktan sonra tutamaçları da çamurumsu karışım ile kaplayıp kurumasını bekleyin. Unutmayın bunlar sadece dekoratif amaçlı, sert şekilde kaldırırsanız, yerinden çıkabilir.
8. Tüm bu işlemlerin ardından zımpara kağıdı ile tüm yüzeyi zımparalayın. Unutmayın, kazanımızda pürüzlü yerler olacak ki bu kazanın daha gerçekçi ve kullanılmış görünmesini sağlayacak.
9. Şimdi sıra sacayağını yapmaya geldi. Kazanın oturacağı yerin kalınlığı yarım cm’den biraz fazla. Bu yüzden ben 4-5 adet yuvarlak ve ortası delik olacak şekilde mukavvadan 21 cm çapında yuvarlak kestim. Bunları üst üste koyup yapıştırın. Ayakları yapmak için kazanlara uygun ebatlarda yaklaşık 25 cm uzunluğunda ve 1,5-2 cm genişliğinde yine 4-5 tane kadar ayak kesin ve bunu her üç ayak için ayrı ayrı yapın. Bunların eşit olmasına çok çok dikkat edin. Ben eşit yapamadığım için sacayağım biraz yamuk duruyor 🙂 Bu verdiğim uzunluk ölçüleri ise tamamen benim yaptığım kazan ölçüsüne uygun. Yani sizin kendi kazanınıza bu ölçülerden farklı ölçü kullanmanız gerekebilir. Devamında yuvarlakların arasına tutkal sürüp yapıştırın. Ayakları da aralarına tutkal sürüp yapıştırın ve bir süre bekleyip Hermione’nin resimdeki kazanındaki gibi ayakların uçlarını kıvırın. Bu işlemi yaparken mukavvaların kaymasını istemiyorsanız bolca zımbalayın. Ayak kıvrımları istenen noktaya gelince, kıvrımları da zımbalayıp sabit kalmasını sağlayın. Kıvırdığınız uçtaki çıkıntıları kuruduktan sonra falçata yardımı ile uygun açıda kesin. Ayaklar ve kazanın oturacağı yuvarlak bölüm kuruduktan eşit aralıklarla birbirine yapıştırın. Sabit kalmasını sağlayarak kurumasını bekleyin.
10. Artık bitirmeye oldukça yaklaşmışken tüm saçayağını tutkallı gazete kağıdı ile kaplayıp kuruduktan sonra çamur kıvamındaki un, su, tuz ve ağaç tutkalı karışımını son kez sacayağımıza boca ediyoruz. Burada dikkat etmeniz gereken mesele şu ki sacayağı oldukça hassas. Bu aşamada veya zımparalama aşmasında sert yaklaşırsanız kırılma ihtimali yüksek. Bunun yerine parçaları ayrı ayrı kaplayıp, bileşene bulayıp ardından zımparalayıp, kurutup öyle de yapıştırabilirsiniz. Tek sorun yapışkan sağdan soldan çıkıp kötü görüntü oluşturabilir ancak siyaha boyanacağı için bunu gözardı etmek kolay olacaktır. Yani burada seçim sizin. Ben yaparken birkaç kez tekrar yapıştırmak zorunda kaldım. Ancak kuvvetli bir yapıştırıcınız varsa tüm parçaları yapıştırıp işlemleri bütün halinde de yapabilirsiniz.
10. Sacayağı da bitip zımparalandıktan sonra geriye boyama kalıyor. Siyah sprey boya hala gözünüze tuhaf görünen bu ikiliyi şimdi muhteşem bir kazan setine çevirecek.
11. Artık kazanınız hazır. Otantik bir görünüm yaratmak için bir mumu üzerine eriterek, geçen gün kaynatırken taşan iksirin kalıntılarını bırakabilirsiniz ya da bir kaç liraya renkli pilli mumlardan alıp (tercihen yeşil) hâlâ kaynamakta olan iksir efekti verip gece lambası olarak kullanabilirsiniz. Hatta bir kuru buzu, kazanın içine yerleştireceğiniz ufak bir kaptaki suya koyarak muhteşem bir duman efekti bile yarabilirsiniz.
Bu benim büyük çapta yaptığım ilk projemdi ve en büyük yanlışım aşırı aceleci davranmak oldu. Size tavsiyem bu işlemleri yaparken sabırlı olmanız. Örneğin hamurun veya yapıştırıcının kurumasını beklemeden sonraki aşamaya geçerseniz sonuç istediğiniz gibi olmayabilir. Tüm bu projenin bitmesi birkaç günden fazla zaman alacaktır. Umarım sizin için boş vakitlerinizde zevkle yapabileceğiniz hatta sevdiklerinizle değerlendirebileceğiniz eğlenceli bir etkinlik olur.
Bir sonraki Kendin Yap anlatımında görüşmek dileğiyle!
Yakın zamanda denemek istediğim Kendin Yap projesinin ilk adımı. Cansu’nun ellerine sağlık!
Bayılıyorum şöyle DIY konsepti işlere. HP temalı bir DIY de (do it yourse)f) olunca değmeyin keyfime.
Devamı da gelince daha hoş olacak
Ben de bayılıyorum böyle şeylere ve hatta gittiğim ülkelerden topladığım kozalaklarla kapı süsleri, masa üzerlerindeki süs kaselere koymalık simli boyamalı kozalak süsleri yapıyorum ve böyle uğraşları çok seviyorum. Yeğenlerimin de ilgisi var böyle şeylere, onlar için de güzel bir hafta sonu etkinliği olacak
Toprağından mıdır bilemiyorum ama gerçekten öyle bir faktör/fark var. Bahçemizde olanlardan aldığımda, çok ufak darbelerde bile ufalandığını gördüm ama örneğin Polonya’dan getirdiklerime vernik dahi sürmeden 2 yıldır saklayabiliyorum, yumuşak fırçayla tozlarını sildim sadece. Ayrıca, minik minik anılar da biriktirmeyi sevdiğimden, bu şekilde anımsatıcı şeyler arasında bence en güzeli, yaprak, kozalak gibi doğadan alınmış şeyler.