En Kötüden En İyiye Tüm Çapulcular: Harry Potter Evreninin Merak Edilen Dörtlüsü
|Çapulcular, Harry Potter evreninde önemli bir yer kaplıyor. Birçoğumuz hikâyelerini ve yaşadıkları maceraları merak ediyoruz. Voldemort’un ilk yükselişindeki aktif rolleri, birbirleri arasındaki ilişkiler ve hatta kitaptaki diğer yetişkinler arasındaki ilişkiler bizler için merak konusu kaldı. Peki en kötüden iyiye bir sıralama yapacak olsaydık bu nasıl olurdu?
Çapulcular listesinde sonuncunun kim geleceği ortada olsa da (Peter Pettigrew) birinci gelen kim olurdu? Aylak’ı, Kılkuyruk’u, Patiayak’ı ve Çatalak’ı inceledik ve en kötüden en iyiye sıralamalarını yaptık. Listede söz konusu isimlerin neden o sırada olduğuna dair detaylı analizleri de bulabilirsiniz.
4. Peter Pettigrew
Son sırada Peter’dan başkası olacak değildi herhalde, değil mi? Peter Pettigrew, Çapulcu dörtlüsünün şüphesiz en kötüsüydü. Okul zamanında arkadaşlarına sadık olduğu bilinse de bunun sebebi ona sundukları korumaydı. Pettigrew kendini korumaya öncelik vermesiyle birlikte zayıftı ve sadakati, arkasına saklanacak daha güçlü birini bulana kadar sürdü. Yani, Voldemort yükselişteyken Kılkuyruk becerdiği en iyi şeyi yaptı: Kendini herkesin üstünde tutup taraf değiştirdi ve kendisine en yakın olan kişilere ihanet etti. Bu hareketi, Kılkuyruk’u bizim gözümüzde en iğrenç Çapulcu yapıyor.
Yine de, bu sıralamada Pettigrew’ın pozisyonunu düşünüp onu en başta bir Çapulcu yapan özelliklerine değinmeden olmaz. Sonuçta Lupin’e yardım edebilmek için James ve Sirius’la birlikte kayıtsız bir Animagus olmayı başarabildi. Ayrıca, oldukça yüksek düzeyde büyü becerisi gerektiren Çapulcu Haritası’nın yaratıcılarından biriydi. Tabii, bu konuda övgünün çoğunu ona verecek değiliz. Arkadaşları kadar yetenekli değildi ve ilerleyebilmek için diğerlerinin ona yardım edip etmemesine bel bağlamıştı. Kişiliğini bildiğimiz kadarıyla, Animagus olmasının sebebinin kendini düşünmemesi ya da asil olmasından ziyade, grubun diğer üyelerini kendi tarafında tutmak istemesi olduğunu söyleyebiliriz.
Fakat bu özellikler onu listede sonuncu olarak yerleştirmemizin sebebi değil. Sebebi bencil bir korkak olması. Sadece kendini düşündü, yaptığını saklamak için 13 yıl bir fare taklidi yaptı, kendisine en yakın olan kişilere ihanet etti, Cedric Diggory’i öldürdü ve sonuç olarak sevimsiz bir insandı.
3. James Potter
Harry’nin babasını sondan bir önceki konuma getirmek ilginç duruyor ancak sebeplerimiz sağlam. Kötü bir insan ya da büyücü olduğunu düşünmüyoruz ama insanların anısından başka James’e dair pek bir bilgimiz yok.
James Potter’ın esasında iyi bir insan olduğu şüphe götürmez. Peter Pettiggrew’ın bir üstünde yer almasına rağmen ondan milyon kat çok daha iyi bir insan olduğu da kesin. James yetenekli bir büyücüydü. Henüz okul yaşındayken kayıtsız bir Animagus olmayı başardı ve bunu arkadaşına gerçekten yardım etmek için yaptı ki bu ne kadar sadık biri olduğunu gösterir. Ayrıca inanılmaz derecede muzipti. Kendisi ve Sirius, Fred ve George’a rakip olurdu. Zaten Çapulcu Haritası’nın ikizlerin eline geçmesi çok da beklenmedik değildi. Yeri geldiğinde doğru olan şeyi savunmasını bilirdi. Tehlikeli olduğunu bile bile Zümrüdüanka Yoldaşlığı’na katıldı ve daha iyi bir büyücü toplumu için savaşırken hayatını kaybetti.
Tüm bunların yanı sıra James, sütten çıkmış ak kaşık değildi ve kesinlikle ilginç bir geçmişi vardı. Bunu söylemenin başka yolu yok, James zorbanın tekiydi. Okul zamanında Severus Snape’e işkence ederdi ve kibirli bir kişisel özellikle öne çıkardı. Quidditch’teki başarısı, şişirilmiş egosuyla birleşince bize Cormac McLaggen’ı hatırlatıyor, bunun da pek hoş bir karşılaştırma olduğu söylenemez. Yine de James, olgunlaştı ve bu özelliğini yitirdi. Eğer gerçekten olgunluk göstermeseydi Lily Evans’ın onunla birlikte olacağını düşünmüyoruz.
Okul dışında, bir yetişkin olarak diğerleri gibi gerçekten nasıl biri olduğunu belli edecek vakti olmadığı düşünülürse James’i üçüncü sıraya koymak biraz haksızlık gibi geliyor. Öldüğü zamanki kişiliğinin gurur duyduğu biri olduğunu bilsek de öldüğünde oldukça gençti. James son ana kadar cesur kalan sadık bir arkadaş, sevgi dolu bir eş ve babaydı.
2. Sirius Black
Sirius Black ve James’in yerine karar vermek zordu fakat Sirius’un ikinciliği hak ettiğini düşündük. Sirius, aynı James gibi cesur, sadık, serseri ve akıllı biriydi. Yine de, nasıl biri olduğuna ve kimi destekleyeceğine çok genç yaşta karar vermek zorunda kaldı. Hogwarts’a başladığında ailesinin nefret dolu konuşmalarını reddederek onlara sırtını döndü ve vicdanını dinlemeyi seçti. Böyle bir güçlü inanç özellikle bu kadar genç birisinde hafife alınmamalı.
Sirius’un James’e karşı olan avantajı ondan daha fazla yaşamasıydı. Bu yüzden nasıl biri olduğunu doğrudan gözlemleyebildik ve Harry’ye olan takdire şayan şefkatine tanık olduk. Sirius’un vaftiz baba olma işini ciddiye aldığı su götürmez bir gerçekti ve Lily ile James’in oğlunu gerçekten sevdi. Harry’nin yanında oldu ve ona rehberlik etti. Adını temize çıkarabilseydi Harry’ye bir yuva da sağlayacaktı. Harry’nin iyi olup olmaması onun için her zaman bir öncelikti. Kendi güvenliğini hiçe sayarak Esrar Dairesi’ne Harry’nin yardımına gitmesi buna açık bir örnek.
Fakat Sirius’un problemi aşırı derecede fevri ve pervasız olmasıydı. Mesela, okuldayken Snape yaptığı eşek şakası fazlasıyla aptalca ve tehlikeliydi. James son anda fikrini değiştirmeseydi, Snape’in ölümünden sorumlu olabilirdi ve Remus’u yerle bir ederek arkadaşının katil olmasına sebep olabilirdi. Ayrıca, sorumsuzluğunu aşabilmiş değildi (Azkaban’da hapis kalması belki bu özelliğini anlaşılır kılabilir) ve bu da iyi bir rol modeli olup olmadığı konusunda soru işaretleri oluşturuyor.
Sonuçta Sirius harika bir Çapulcu’ydu. Keskin zekâsı, mizahı, arkadaşlarına olan sadakati ve Voldemort’la savaşmaya bağlılığı bütünleşince sonuç harika bir büyücü oluyor.
1. Remus Lupin
Dikkatlice düşündükten sonra, geriye ilk sırayı alabilecek tek kişi kalıyordu. Remus Lupin, her alanda başarılı olan bir Çapulcu’ydu. Zeki bir büyücü, harika bir öğretmen, Harry’ye karşı birazcık saçmalığa muhalif olmayan bir baba figürü ve Çapulcular içindeki en iyi rol modeliydi. Remus Lupin’in Büyücü Dünyası’nın başına gelmiş en iyi şey olduğuna da şüphe yok.
Remus’u diğerlerinden ayıran bir özelliği şefkatiydi. Dışlanmış biri olarak, başka hiç kimsenin aynı şekilde hissetmemesi için elinden geleni yapardı. Arkadaşlarının bazen (ya da sık sık) düşüncesiz ve anlayışsız olduğu durumlarda Remus devreye girerdi. Okulda arkadaşı olmayan Peter’a el uzatmak ya da Harry’ye Ruh Emiciler’le dövüşmeyi öğretmek olsun, her zaman zayıf durumda kalanın yanında oldu.
Ayrıca, konu başkalarının kusurlarını kabul etmek olunca bu şefkatin onu daha az sert bir insan yapması sevdiğimiz bir özelliği. Kendisi bir kurtadam olduğundan yargılanmanın nasıl bir şey olduğunu biliyordu. Okul zamanlarında Snape’le pek anlaşamamalarına rağmen kinini bir tarafa bırakıp ikisi de Zümrüdüanka Yoldaşlığı’na katıldığında Snape’le beraber çalışabilmeyi başardı. Yine de tabii Remus mükemmel bir insan değildi. Snape’e yapılan zorbalıkta aktif rol almamış olabilirdi fakat arkadaşlarını da durdurmadı. Bir yere aitlik hissedip sevilme arzusu yapmaması gereken zamanda sessiz kalmasına sebep oldu, hatta yetişkinliğinde bile. Sirius’un Animagus olduğunu Dumbledore’a bildirmedi çünkü güvenini kırmak istememişti.
Sonuç olarak Remus’un Büyücü Dünyası’nda Harry’ye büyük yardımı dokundu. Harry ve arkadaşlarının sahip olduğu en iyi Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmeni olsun, Hortkuluk avında yardım teklif etmek olsun, Zümrüdüanka Yoldaşlığı için çalışmak olsun ya da sırf Neville’e her şeyi başarabilirmiş hissini vermek olsun Remus her şekilde en harika insandı.
* * *
Bu sıralamaya katılıyor musunuz? Siz nasıl bir Çapulcular sıralaması yapardınız? Yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın!
Kaynak: Wizarding World
Bu sıralamaya kesinlikle katılıyorum. Siz en çok ziyaret ettiğim sitesiniz bayılıyorum size. 😍😍
Karanlık prens in ikinci cilti ne zaman çıkacak ?
çok adaletli ve detaylı bir liste olmuş💙
Potterhead Wattpad de çıktı bile istersen ordan oku
James zorba değildi?
Zorbalık tanımı: Zorbalık, tüm toplumlarda benzer olumsuz sonuçlar doğuran saldırgan bir davranış türüdür. Taraflar arasında fiziksel veya psikolojik güç eşitsizliğinin olması, sistemik olarak gücün istismar edilmesi. Kurbanın kendini savunamayacak durumda/ derecede güçsüz olmasıdır.
yani snape jamesle kavga ediyordu ortada zorbalık yoktu çünkü snape kendini savunabiliyor hatta ona karşı kara büyüler yapıyordu. bu durumda zorbalık tabiri yanlış doğru olan ise Kavga
Evet. Çok güzel olmuş ellerinize sağlık.
Ancak bir yanlışlık var
James zorba değildi
Tamam Snape ye karşı bir az kaba ola bilirdi
Azıcık şişirtmiş ola bilirsiniz ama yine de çok güzel olmuş◉‿◉❤❤❤
Kesinlikle katılıyorum
Zaten Remus Lupin en sevdiğim çapulcu:-)
%100 James Potter zorba değildi doğru dedin aga
O kadar çok haklısınız ki….
Kesinlikle 100% doğru
Snape çapulcuların 4 kişi olmadan ona asla saldırmadığını söyledi.
HP Zümrüdüanka Yoldaşlığı
“İşte seni canlandıracak bir şey, Patiayak,” dedi James
alçak sesle. “Bak kim gelmiş…”
Sirius başını çevirdi. Bir anda hareketsizleşti, tıpkı
tavşan kokusu almış köpek gibi.
“Mükemmel,” dedi yavaşça. “Sümsükus.”
Harry, Sirius’un neye baktığını görmek için döndü.
Snape yeniden ayağa kalkmıştı ve S.B.D. kâğıdını
çantasına tıkıyordu. Çalılıkların gölgesini terk edip
çimenlere çıkınca, Sirius ve James ayağa kalktılar.
Lupin ve Kılkuyruk, oturdukları yerde kaldılar: Lupin
hâlâ kitabına bakıyordu, ama gözleri kıpırdamıyordu ve
kaşlarını hafifçe çatmıştı. Kılkuyruk, yüzünde aç bir
beklenti ifadesiyle bir Sirius’a, bir James’e, bir Snape’e
bakıyordu.
“N’aber, Sümsükus?” dedi James yüksek sesle.Snape o kadar çabuk tepki verdi ki, sanki bir saldırı
beklermiş gibiydi: Çantasını bırakarak elini cüppesine
daldırdı, henüz asasını yarıya kadar çıkarmıştı ki,
James, “Expelliarmus!” diye bağırdı.
Snape’in asası havada dört metre kadar uçtu ve hafif,
tok bir ses çıkararak arkasındaki çimenlere düştü.
Sirius havlar gibi güldü.
“Impedimenta!” dedi, asasını Snape’e doğrultarak;
yerdeki asasının üzerine atlamakta olan Snape, yarı
yolda büyünün etkisine girip düştü.
Çevredeki öğrenciler dönmüş bakıyordu. Kimisi ayağa
kalkmış, daha yakına geliyordu. Bazıları endişeli
görünüyordu, bazıları ise eğleniyormuş gibiydi.
Snape hızlı hızlı soluyarak yerde yatıyordu. James ve
Sirius, asaları havada, ona yaklaştılar, James yürürken
omzunun üstünden su kıyısındaki kızlara bakıyordu.
Şimdi Kılkuyruk da ayağa kalkmıştı, iştahla onları
gözlüyordu, daha iyi görebilmek için Lupin’in
çevresinden dolandı.
“Sınav nasıl gitti, Sümsük?” dedi James.”Ben baktım, burnu parşömene değiyordu,” dedi Sirius
zalimce. “Her yeri yağ lekesi olmuştur, tek kelime bile
okuyamayacaklar.”
Onları izleyen birçok kişi güldü; belli ki Snape pek
sevilmiyordu. Kılkuyruk tiz bir sesle kıkırdadı. Snape
ayağa kalkmaya çalışıyordu, ama uğursuzluk büyüsü
halen üzerinde etkisini gösteriyordu; o da sanki
görünmez iplerle bağlıymış gibi çırpınıp duruyordu.
“Sen – bekle hele,” diye soludu, katıksız bir nefret
ifadesiyle başını kaldırıp James’e bakarak, “bekle hele!”
“Ne için bekleyecekmiş?” dedi Sirius sakin sakin. “Ne
yapacaksın, Sümsük, burnunu üzerimize mi
sileceksin?”
Snape’in ağzından birbirine karışmış halde küfürler ve
uğursuzluk büyüleri sel gibi boşaldı, ama asası ondan
üç metre uzaktaydı, hiçbir şey olmadı.
“Ağzını yıka,” dadi James soğuk bir tavırla. “Aklapaklal”O anda Snape’in ağzından pembe sabun köpükleri aktı;
köpükler dudaklarını kaplıyor, onu öğürtüyor, boğulur
gibi olmasına yol açıyordu –
“Onu RAHAT bırak!”
James ve Sirius dönüp baktı. James’in boştaki eli
hemen saçına gitti.
Seslenen, gölün kıyısındaki kızlardan biriydi.
Omuzlarına düşen gür, koyu kızıl saçları ve şaşırtıcı
yeşillikte, badem biçimi gözleri vardı – Harry’nin gözleri.
Harry’nin annesi.
“Buyur, Evans?” dedi James, sesi birden hoş, derin,
daha olgun bir tona bürünmüştü.
“Onu rahat bırak,” diye tekrarladı Lily. James’e her türlü
hoşnutsuzluk belirtisiyle bakıyordu. “Sana ne yaptı?”
“Hımm,” dedi James, konuyu tartıyormuş gibi
görünüyordu, “mesele daha çok varolmasında,
anlatabiliyor muyum?”
ANLATABİLİYOR MUYUM?
devamini da yazsaydin keske snapein jamese kara büyü yapip cübbesini kana buladiği, lilye bulanik dedigi yerleri falan
Çok doğru olmuş. Yüzde yüz katılıyorum. Burada konu snape’in kötü olup olmaması değil, konu james’in keyfi bir şekilde başkasına zarar verme isteği ve bundan keyif alması. Umarım açıklayıcı olmuştur.