Slytherin Üyelerinin Kahramanca Davrandığı 10 An

Slytherin binasının adı pek çok kötü karakterle anılsa da Harry Potter ve Fantastik Canavarlar evrenlerinde olayların akışını değiştiren en can alıcı kahramanların bazıları da bu binadan çıkmıştır.

Harry Potter’da hikâyenin cesur ve cömert kahramanları olarak Gryffindor’lar genellikle iyileri temsil ediyordu. Öte yandan Slytherin’ler sürekli katıksız kötü, kibirli ve kurnaz olarak karşımıza çıkmışlardı. Ancak bu genellemeler tam olarak doğru değil. Gryffindor binasından dazaman zaman kötü karakterlerin çıktığı gibi Slytherin’lerin de kahraman olduklarının birçok örneği bulunuyor.

İşte Slytherin üyelerinin kimi zaman kasten kimi zaman da yanlışlıkla günü kurtardığı 10 çarpıcı an!

Kahramanca Davranan Slytherin Üyeleri

1. Slughorn’un Harry’ye Anısını Verdiği An

Profesör Horace Slughorn yetenekli öğrencilere olan sempatisi, değerli eşyalar koleksiyonu sahibi ve Dumbledore’un öğrenmek için can attığı bir sırrı saklayan biri olarak karşımıza Melez Prens’te çıkmıştı.

Sonradan bu sırrın Slughorn’a Hortkuluklar hakkında sorular soran genç Tom Riddle’la aralarında geçen konuşma olduğunu öğrendik. Tom Riddle’ın Voldemort’a dönüşmesindeki yolculuğunda karaktere katkıda bulunduğu için utanç duyan Slughorn, bu anıyı değiştirmişti. Nihayetinde gerçek anıyı Harry’ye vermiş ve böylece Dumbledore’la ikisinin Karanlık Lord’u sonsuza dek yok etme hedeflerini gerçekleştirmelerine olanak sağlamıştı.

2. Crabbe’ın Rowena Ravenclaw’un Diademini Yanlışlıkla Yok Ettiği An

Vincent Crabbe’ın kahramanlıkla uzaktan yakından alakası yok. Aslına bakarsanız kendisi, Harry Potter evreninde sıradan bir kötü olarak adlandırılabilir. Seride son kez karşımıza çıktığında, akıllıca davrandığını zannedip Ron, Harry, Hermione ve Draco’yu Zebani ateşiyle öldürmeye kalkmış ve bunun sonucunda İhtiyaç Odası’nda hayatını kaybeden kendisi olmuştu.

Bizim kahramanlarımız yanlarında Draco ve Goyle ile kurtulmayı başarırken, Crabbe aynı zamanda Hortkuluk olan Rowena Ravenclaw’un diademini yok etmişti. Bu yanlışlıkla yapılan bir kahramanlık olsa da Voldemort’un ölümünde ve dahası Draco’nun hatalarını telafi etme yolunda önemli bir rol oynamıştı.

3. Snape’in Felsefe Taşı’nda Harry’yi Kurtardığı An

Severus Snape, Harry Potter serisinin en karmaşık karakterlerinden birisi. Çok uzun bir süre boyunca da hayranlar onun hangi tarafta olduğunu kestirememişti. Felsefe Taşı’nda oynanan Quidditch maçında Snape’in kendisine büyü yaptığını düşünen Harry de onu çözememişti.

Filmin sonunda da ortaya çıktığı üzere, Harry’ye büyü yapan aslında Profesör Quirrel’dı. Snape ise bu esnada karşı büyü yapıp Harry’yi kurtarıyordu. Bu hareket, dünyayı kurtarma veya Karanlık Lord’u alt etme gibi bir an değildi ancak Harry’nin hayatını kurtaran ufak bir kahramanlık anıydı.

4. Phineas Black’in Babasına Baş Kaldırdığı An

Yüzde yüz doğrulanmamış olsa da Phineas Nigellus Black’in oğlu Phineas Black’in, Slytherin binasına seçildiği tahmin ediliyor. Böylece nefret duyulan babasının ihaneti Black Ailesi için daha da utanç verici bir hâl aldı.

Babası Hogwarts tarihinin en az sevilen müdürüydü. Muggle’ları hor gören ve saf kanlılığa inanan biriydi. Phineas Black’in Muggle haklarının sesi olup bu süreçte kendi ailesi tarafından reddedilmesi küçük ama anlamlı bir hareket sergilediğinin göstergesiydi.

5. Regulus Black’in Madolyon’u Çaldığı An

Regulus Arcturus Black, Harry Potter filmlerinde hiç görünmemesine rağmen, Soylu Black Ailesi’nin en tanınmış ve önemli üyelerinden biriydi. Ölüm Yiyen olmayı bırakan Regulus Black, Voldemort’un Hortkuluklarından birini yok etmeye kalkmıştı.

Voldemort’un planlarını öğrendikten sonra, Regulus, Ölüm Yiyen olmaktan çıkıp Salazar Slytherin’in madalyonunu çaldı ve kendi madalyonuyla değiştirdi. Kreacher’dan gerçek Hortkuluk’u yok etmesini istedi. Tabii ki Kreacher bunu yapamadı. Regulus da bu cüretkarlığı yüzünden öldürüldü. Görevini tamamlayamamış olması  yine de yapmaya çalıştıklarıyla kahraman olmadığı anlamına gelmiyordu. Eninde sonunda Hortkuluk Altın Üçlü tarafından yok edilmişti.

6. Leta Lestrange’in Kendini Feda Ettiği An

Fantastik Canavarlar: Grindelwald’un Suçları genel olarak Potterhead’ler tarafından pek sevilmese de hayranlara Leta Lestrange’i yakından tanımanın da arasında olduğu pek çok yeni unsuru kavramaları için olanak sağladı.

Leta alışıldık Slytherin’lerden tamamen farklıydı, nasıl öldüğü gerçeği de bunu ortaya koyuyor. Leta Lestrange; Newt, Theseus, Tina, Yusuf, Nagini ile Jacob’ın hayatını kurtarmak ve Grindelwald’un kendi görülerinin insanlara da işlemesi için kullandığı kafatası şeklindeki eşyasını yok etmek amacıyla kendi hayatını feda etti. Tabii söz konusu Harry Potter olunca, ölüm bir son olmayabilir; belki de Leta’nın hikayesinin dahası da vardır. Bu bilinmezliğe gelecek filmde cevap alabiliriz!

7. Slughorn’un Hogwarts Savaşı’nda Yoldaşlığa Destek Olduğu An

Horace Slughorn en sevilen karakterlerden biri değildi. Aşırı hırslı veya kötü biri olmayabilir ancak zamanına değmeyeceğini düşündüğü kişileri veya şeyleri ciddiye almamayı bilmişti. Bu durum, onu Hogwarts Savaşı’nda yer aldığı için diğerlerinden daha az kahraman yapmaz.

Öğrencisinden profesörüne, Hogwarts Savaşı’nda Voldemort’un güçlerine karşı mücadele etmiş her kim varsa, nasıl bir kişiliğe sahip olurlarsa olsunlar, şüphesiz ki bir dereceye kadar kahraman olarak adlandırılabilirler. İksir ustası  ve Slytherin’in eski Bina Sorumlusu Slughorn da onlardan farksızdı.

8. Narcissa Malfoy’un Voldemort’a Yalan Söylediği An

Narcissa Malfoy bir Slytherin olmasına ve ailesi de Voldemort’a uzun yıllar sadık olmasına karşın, onun yanında hiçbir şey oğlu kadar kıymetli değildi. Bir anne olarak, son derece sadık bir birey sayılırdı.

Eğer bu, huzurlu bir yaşama kavuşacağı veya savaştan uzakta ailesiyle birlikte olabileceği anlamına geliyorsa, Voldemort’a ihanet etmek onu korkutmazdı. Tam da bu yüzden Yasak Orman’da Voldemort’a Harry’nin yaşadığını söylememeyi tercih etti. Bunun yerine Harry’ye Draco’nun yaşayıp yaşamadığını sordu. Harry, oğlunun yaşadığını Narcissa’ya söylediğinde Voldemort’u alt edebilecek tek kişi Harry’nin kendisi olduğu için bunu ailesi adına bir kurtuluş yolu olarak gördü. Narcissa Voldemort’a doğruyu söyleseydi, Harry gerçekten ölmüş olurdu. Narcissa Malfoy bu davranışı Harry’yi düşündüğü veya iyiler için savaşmayı tercih ettiği için değil de Draco’ya olan sevgisinden, dahası bencilliğinden sergilemiş olsa da yine de yaptığı hareket cesurca ve kahramancaydı.

9. Draco Malfoy’un Oğlunu “Farklı” Yetiştirmeye Karar Verdiği An

Narcissa sayesinde, Malfoylar’ın cezası tecil edildi ve Azkaban’a düşmekten kurtuldular. Draco da böylece eşi Astoria ve oğlu Scorpius’la bir hayat kurma imkânı buldu.

Scorpius, Malfoy Malikanesi’nde büyümüş ve sorunlu ve yalnız bir çocukluk geçirmiş olsa da Draco’nun bir zamanlar içinde bulunduğu kötü bir dünyada ve benzer ideolojilerle yetiştirilmedi. Genel gidişatın tam tersine, Draco Malfoy, Scorpius’dan başlamak üzere ailesinin gelecek kuşaklarının saf kan üstünlüğü gibi inançlarla yetiştirilmemesi kararını aldı. Onun için saf kan olmayanlar ve olanlar bundan böyle eşitti. Bir savaşta yer almak veya kendini feda etmek kadar kahramanca olmasa da ayrımcılığın ve can yakıcı inançlarının devam ettirilmesini engellemeye çalıştığı için cesur bir tavır sergilediği söylenebilir.

10. Snape’in Voldemort’a Karşı Casusluk Yapmaya Karar Verdiği An

Harry Potter hayranları Snape konusunda farklı farklı fikirlere kapılmış durumda. Bazıları onu bir kahraman olarak görürken, bazıları ise yanlış anlaşıldığını savunuyor. Bir grup da onun ürpertici ve kötü biri olduğunu düşünüyor. Her ne olursa olsun, Snape’in Voldemort’u alt etmek için pek çok şey yaptığı da su götürmez bir gerçek.

Snape, Karanlık Lord ve Ölüm Yiyen’lerle ilgili bilgi toplayarak Dumbledore’un çift taraflı ajanı olarak çalıştı. Slytherin Bina Sorumlusu, yıllarca Harry’ye göz kulak olup onun arkasını kolladı. En sonunda ise ona gerçeği anlattı. Yaptığı her şey Voldemort’u alt etmek ve Lily’nin anısını sürdürmek içindi. Tüm bunları yapmak ona acı veriyordu. Aralarında en çok acı verense asıl amaç için kilit nokta olan Dumbledore’u öldürme görevini yerine getirmekti.

Sizce hangi Slytherin üyesi, Gryffindor’ları aratmayacak başka kahramanlıklara sahipti? Yorumlarda buluşalım!

Kaynak: Screen Rant