Voldemort’un Kayıp Bedeninin Sırrı Neydi?
|James ve Lily Potter’ın öldürüldüğü o uğursuz Ekim gecesinde birden fazla garip olay meydana gelmişti. Bildiğimiz üzere Harry Potter, öldüren lanetten sağ kurtulan şimdiye kadarki ilk ve tek kişi olmuştu. Ve ayrıca yine biliyoruz ki Voldemort Harry’yi istemeden Hortkuluk yapmıştı. Dahası, Voldemort’un o gece yarattığı Hortkuluk sayesinde hayatta kaldığını da biliyoruz. Ancak hâlâ bilmediğimiz bir şey var: Voldemort’un bedenine ne oldu?
Bu olayı çözmemize yardımcı olması için o son derece ilginç olayların yaşandığı 31 Ekim 1981 gecesine geri dönüp bildiğimiz olayların üstünden geçelim.
- Lanet Voldemort’a geri döndüğünde Voldemort bedeninden ayrılmıştı. Bu esasen oldukça önemli, çünkü bu bize Voldemort’un gerçekten de fiziksel bir bedene sahip olduğunu ve Voldemort’un ruhunun o kısmından ayrıldıktan sonra bedenine bir şeyler olmuş olması gerektiğini söylüyor.
- Saldırıdan sonra Sirius Black ve Rubeus Hagrid olay mahallindeydi.
- Ne Sirius ne de Hagrid Potterlar’ın evinde Voldemort’un bedenini gördüklerine dair bir şeyden bahsetmediler.
“Bedenimden koparılmıştım, bir ruhtan daha azdım, en zavallı hayaletten bile daha azdım… ama yine de, canlıydım.”
Aşağıda, bu çözülmesi zor olayı deşifre etmemizi sağlayacak, o gece olanlar hakkında bilmediğimiz şeyleri içeren birkaç anahtar parça mevcut. Şöyle ki:
- O gece herhangi bir Ölüm Yiyen’in Voldemort’a eşlik edip etmediğini bilmiyoruz.
- Saldırıdan sonra Dumbledore’un ya da herhangi bir Sihir Bakanlığı mensubunun suç mahallini ziyaret edip etmediğini bilmiyoruz.
- Ruhunu o kadar parçaya bölmenin Voldemort’un fiziksel bedeninin normal bir cadı ya da büyücünün bedeninden farklı bir şeye dönüşmesine sebep olup olmadığını bilmiyoruz.
Eh hadi o zaman, Voldemort’un orijinal bedenine ne olduğunun en olası cevabını bulmak için birkaç ihtimali inceleyelim.
1. Ölüm Yiyenler Saldırıdan Sonra Voldemort’un Bedenini Potterlar’ın Evinden Aldı
Voldemort’un Potterlar’a saldırdığı gece yanında Ölüm Yiyenler’in olması pek olası değil gibi çünkü hiçbiri bundan bahsetmedi. Ölüm Yiyenler’in hepsi Voldemort’un onlara ne kadar güvendiğini söylediği o ender anlarla övünmeyi severler. Bu onların bahsetmeyi unutacakları bir şey değil. Ayrıca herhangi bir Ölüm Yiyen’in olaydan sonra gidip Voldemort’un bedenini alması da pek mümkün değil, zira seri boyunca gördüğümüz üzere, Ölüm Yiyenler’in büyük bir kısmı ölümünden sonra kendilerini Voldemort’tan tamamen uzaklaştırmak niyetineydiler. Pek çoğu Voldemort’un emirlerini Imperius Laneti’nin etkisi altında yerine getirdiğini iddia edecek kadar da ileri gitmişti hatta. Bu Ölüm Yiyenler, Bakanlık yetkililerinin inceleme için suç mahalline gitmesi gibi bir durumda oraya gitmek istemezlerdi. O an her şeyden çok kendi paçalarını kurtarmakla meşgul olurlardı. Bunların dışında, o gece saldırıdan sonra Ölüm Yiyenler’in Potterlar’ın evine gittiklerine dair hiçbir kanıt yok, ne Sirius ne de Hagrid böyle bir şeyden bahsetmediler. Ayrıca Sirius’u şu kadarcık tanıyorsak, onlarla sıkı bir şekilde dövüşmeden gitmelerine izin vermeyeceğini de biliriz.
2. Sihir Bakanlığı, Büyücüleri Voldemort’un Bedenini Bulmaları ve Yok Etmeleri İçin Gönderdi
Birazdan okuyacağınız teori en düşük ihtimale sahip çünkü eğer Bakanlık Voldemort’un bedenine sahip olsaydı bunu geniş bir büyücü kitlesiyle paylaşmak isterdi. Seri boyunca, Bakanlık sürekli olarak cadıların ve büyücülerin kendilerini güvende hissetmelerini sağlayacak uygulamalarda bulundular, güvende olmasalar da. Büyücülük dünyasına Voldemort’un bedenine sahip olduğunu göstermek onun öldüğünü kanıtlardı ve büyü toplumundaki güvende olma hissini kesinlikle artırırdı.
3. Voldemort’un Bedeni Basitçe Ortadan Kayboldu
Özellikle Melez Prens’teki ciddi kanıtlara göre Voldemort ruhunu parçalara bölmeye devam ettikçe fiziksel vücudu da değişmeye başladı. Teni yarı saydam olmaya, gözleri kırmızıya dönmeye başladı. Ruhen olduğu kadar fiziksel olarak da daha az insani özellikler barındırıyordu. Belki de öldüren lanet ona geri döndüğü zaman bedeni artık o kadar değişime uğramıştı ki, basitçe ortadan kayboldu. Belki de bir dakikalığına oradaydı ve ardından “puf!” Ancak bu teorinin aleyhine olan en büyük kanıt ise Voldemort’un ikinci bedeninin öyle kolay kolay ortadan kaybolmamış olmasıdır. Evet filmde öyle olmuş olabilir ama şu an burada filmleri tartışmıyoruz. Kitaplarda Voldemort’un bedeni kaybolmuyordu ya da küle dönüşmüyordu. Katı, fiziksel bir halde kalıyordu. Voldemort’un ikinci bedeninin ilkinden fiziksel olarak daha gerçek olduğuna inanmak için hiçbir sebep yok. En basitinden, ikinci bedeni bir büyüyle yaratılmıştı.
4. Dumbledore’un Kendisi Voldemort’un Bedenini Aldı ve Yok Etti
Dumbledore her zaman için Voldemort’un tam olarak gitmediğine inanmıştır. Onun yeniden yükseleceğini biliyordu ve bu bilgiyi kesinlikle kendisine saklamamıştır. Dumbledore büyücü camiasının Voldemort’un öldüğüne inanmasını istememişti. Voldemort’un kayboluşunun etrafının bir gizemle sarılmasını istemişti. İnsanların, ortada bir ceset olmadığı için Voldemort’un tam anlamıyla ölmediğine inanmalarını istemişti. Bu şekilde her zaman Voldemort’un geri döneceğine kendisi gibi inanan biri olacaktı. Bu inanan kişiler, Voldemort gücü elde ettiğinde en nihayetinde daha hazırlıklı olacaklardı. Bakanlık’ın aksine Dumbledore insanların kendilerini güvende hissetmelerini istemedi; onları dünyalarını tehdit eden şeyler hakkında bilgilendirilerek yardım etmek istedi. Dumbledore’un muhtemelen Voldemort’un bedenini saklayacak kadar yeterli motivasyonu vardı, peki ama fırsatı var mıydı? Kitaplar boyunca gördük ki Dumbledore büyücülük dünyasındaki gelişmeler hakkında oldukça bilgiliydi, hemen hemen alim gibi bir şeydi. Potterlar’ın evindeki saldırıdan ilk haberi olan oydu ve olay yerine -bildiğimiz kadarıyla- ilk gelen kişi olan Sirius Black’e bunu söyleyen de oydu. Ayrıca, Dumbledore’un kendisinin yerine neden Harry’yi almaya Hagrid’i gönderdiğini hiç sordunuz mu kendinize? Şey, belki de bunun cevabı Dumbledore’un o sırada bir cesedi yok etmekle meşgul olmasıdır.
Pekâlâ, o halde bir sonuca varalım.
Kanıtları inceledikten sonra, Dumbledore’un Voldemort’un ilk bedenini alıp yok ettiği oldukça açık. Hem motivasyonu hem de fırsatı vardı. Harry’yi kendisinin almamış olduğu gerçeğinin bunu kanıtlar nitelikte olduğunu kanaatindeyiz. Hagrid’e hayatı pahasına güvense de güvenmese de, eğer büyücülük dünyasını kurtardığını düşünmüyor olsaydı Harry’yi Potterlar’ın evinden kurtaran kişi kesinlikle o olurdu. Ölüm Yiyenler o zamanlar oldukça kalabalıktı, yani Harry hâlâ tehlikedeydi. Diğer herkesin aksine Dumbledore bunu fark etmişti ve Ölüm Yadigarları’nda kanıtlandığı üzere Harry’yi riske atmasına sebep olacak tek şey “çoğunluğun iyiliği” olurdu.
Siz ne düşünüyorsunuz? Dumbledore’un Voldemort’un bedeninden kurtulduğuna inanıyor musunuz? Diğer teorilerden daha olası bulduğunuz var mı? Peki ya sizin teorileriniz? Bizimle paylaşmayı unutmayın!
Lanet geri sekince voldemort un ölmesi ve bedenini yere yığılması beklenir,ancak o anda birden fazla hortkuluğu olduğu için ölmekten kurtuldu,lanet sekince voldemort,madde olmayan,ama ruhta olmayan değişik bir hale dönüştü,sonra oradan uzaklaştı bu varlık,açıkça kitapta okumasakta,genel bilgileri toplarsak bu varlık zaman içinde Unicorn kanı kullandı,Pr.quirrel in bedenine yapıştı,ordan da çıktı kılkuyruk ve Barty jn. ın yardımlarıyla güçsüz bir bedene dönüştü.
Harry onu Hogwarts ta öldürdüğünde hiçbir hortkuluğu yoktu,ruhu gitti,bedeni de oaraya yıkıldı.
Dumbledore almış olması daha muhtemel görünüyor ama bana kalırsa o yok oldu. Eğer bedeni almış olsa onun üzerinde uzun süre çalışıp fikir sahibi olabilirdi. Dediğiniz gibi vücudu ruhu bölündükçe saydamlaşmaya, gözleri kızarmaya başlamış bunları uzun vade de çözüp önlem alabilirdi. Hatta nasıl döneceğine bakıp babasının kemiklerini bile yok edecek ihtimaller üretebilirdi ama bana kalırsa kendisi yok olduğuna inandı ama bu fikri kendine saklayıp bir gün dönebilir diye tedbiri elden bırakmak istemedi. Zaten yıllarca geriye dönme çabasını okuduk/izledik.