Ron Weasley Neden Bizim Seçilmiş Kişimiz?
|Ron Weasley sadece Harry Potter’ın en yakın arkadaşı değil. O kendi içinde bir kahraman.
Ölüm Yadigarları‘nı bitirmediyseniz buradan sonrasını okumamanızı tavsiye ederiz!
Ortamlarda çok ihtiyaç duyulan komik rahatlamayı sağlamış olabilir, ama onda bundan daha fazlası yatmaktadır. Ron kendi içinde bir kahraman ve bizim için çok önemli bir karakterdir.
Farklı Bir Tipin Biçim Değiştirmesi
Felsefe Taşı‘ndan Ölüm Yadigarları‘na kadar Ron’un karakteri seride görülen en büyük değişimlerden birini geçirmiştir. Belki Percy’ninki (Aptal Bakanlığın işgüzar pisliği olup sonra aileye tekrar döner) kadar ciddi bir değişim değildi ama Ron’un özünde belki de Harry veya Hermione’den daha çok değiştiği savunulabilir.
En başta Ron, zaman zaman vurdumduymaz, kendine güveni olmayan ve biraz kıskanç 11 yaşında bir çocuktur. Hikâyenin sonunda ise kendi değerini bilen bir adama dönüşür, sesini çıkaramayanları savunur ve Harry’i kıskanacak bir sebebi olmadığını öğrenir.
Romantik Bir Kahraman
Harry’nin kendi romantik hikayesi bir kenarda dururken, en sonunda birlikte olacaklarından hep şüphelendiklerimiz Ron ve Hermione’ydi. Okuyucular, Altın Üçlü’den ikisi olarak ilişkilerinin yıllar içinde nasıl değiştiğini zekice gösteren Ron ve Hermione’nin arasındaki pek çok ana tanık oldu. Sırlar Odası‘nda Hermione’nin Gilderoy Lockhart’a olan çoçukluk aşkına Ron’u tepkisini hatırladınız mı? Ya da Azkaban Tutsağı‘nda Snape Hermione’ye ‘iflah olmaz bir ukala’ dediğinde onu savunduğu zamanı?
Belki de Ron’un Ateş Kadehi‘nde Hermione’nin Krum’la yeni yeni filizlenmeye başlayan ilişkisini kıskandığı (yine bir kıskançlık meselesi) zamanı? Peki ya Melez Prens‘te Dumbledore’un ölümünden sonra Hermione’yi teselli ettiğinde? Ya da… tamam tamam anladınız işte.
Mesele şu ki Ron ve Hermione’nin ilişkisi yakın arkadaşlardan birinin birbirlerini sevdiğini anlaması üzerine zaman içinde gerçekleşen bir dizi küçük ve tatlı anlardan ibaret. İşte bize Ron’u Dumbledore’un limon şerbetini sevdiği kadar sevdiren, bu küçük anlardı.
Harry Hermione’ye baktı ve sormak istediği soru- Mrs Cattermole’un asasının olmayışının, kocasının yanında Cisimlenmesini engelleyip engellemeyeceği- boğazına takıldı. Hermione Ron’un Cattermolelarla ilgili kaygılanmasını izliyordu ve öyle bir ifadesi vardı ki, Harry kızın Ron’u öpecekmiş gibi durduğu izlenimine kapılarak şaşırdı.
– Harry Potter ve Ölüm Yadigarları
Sadık Bir Dost
Ron’un son derece sadık bir insan olduğunu size söylemesi için Sybill Trelawney’nin çay yapraklarına ihtiyacınız yok. Scabbers’ın işe yaramaz bir hayvan olduğundan şikayet etmiş olabilir ancak Ron’un ona karşı olan sevgisini sorgulayamazsınız – bu da favori kırmızı kafamızın şefkatli ve düşünceli niteliklerinin göstergesidir.
Beşinci yıllarının ilk gününde Seamus Harry’nin üzerine gittiğinde yeni Sınıf Başkanı Ron devreye girmekten geri kalmaz. Ağabeyi Percy, Harry ile arkadaşlığını bitirmesi ve Dolores Umbridge’e güvenmesi gerektiğini söylediğinde bunu dikkate almaz. Arkadaşları fevri davrandığında bile, onlar için doğru şeyi yapacaktır.
Önemsenmeyen ve Küçümsenen Biri
Harry ve Hermione’nin yanında durunca Ron’un kendini ne kadar önemsiz hissettiğini görmek zor değil; aralarında genellikle Harry cesur, Hermione zeki, Ron ise komik olan olarak görülür.
Ron’un komik olduğu su götürmezken (yeri gelmişken: ‘Ve bundan sonra çay yaprakları öl, Ron, öl yazsa bile umrumda değil, onları ait oldukları yere, çöp tenekesine postalayacağım’), Harry kadar cesur, Hermione kadar da zeki olabilir.
11 yaşında olup da kendisinin canlandırılmış dev satranç taşları tarafından tartaklanmasına geçit veren kaç kişi gördünüz? Ya da en büyük korkusu örümcekleri Yasak Orman’da takip edip, daha da büyük bir örümcekle karşı karşıya gelmesine ne demeli?
Ayrıca Ron, onu en derin, en karanlık korkularından vurmaya çalışsa bile bir Hortkuluk’u yok etmeyi başarıyor: Gryffindor’a seçilmesinin bir nedeni vardı elbette.
Konu zekaya gelince, Ron tekrar ve tekrar büyük bir stratejik akla sahip olduğunu, satranç becerileri ve Sırlar Odası’nı açmak için tıslayarak çıkarılan seslerden oluşan tamamen farklı bir dil Çataldili’ni taklit edebilmesiyle göstermiştir.
Ron bazen kıskançlık, kendine güvensizlik ve öfke durumlarında aceleci davransa da o aynı zamanda sadık, zeki, cesur ve komik birisidir. Ona yakın insanlara son derece önem verir ve arkadaşlarıyla ailesini her daim savunacaktır.
İşte bu yüzden Ron bizim Seçilmiş Kişi’miz. Kahramanlığı ona zorla yüklenmemişti. Doğru şeyi yapmak için – ve bu bazen kendine karşı olsa da – savaşmak zorundaydı. Ve eninde sonunda hep bunu yaptı.
Her ne kadar benim favori karakterim Luna olsa da yazıya katılıyorum.
Ron’u o kadar sevmiyorum ki Umbridge vs Filch’i ona tercih ederim.
ron önem i pek yok tabi çokta sadık değil hani hani .
Sadıktı ve hep yanımızdaydı…
Favori karakterlerimdendir…
Ciddi ciddi sevmeyen var mı Ron’u?
Ben bu yazıya katılıyorum. Aslında, burada söylenen her şey doğruydu. Bu yazıdan önce Ron’u çok sevmiyordum. Ama şimdi tam tersi.