Dumbledore’un Seri Boyunca İstemeden de Olsa Grindelwald’u Andığı 5 An

Mugglenet editörlerinden Victor, Gellert Grindelwald ile hatırı sayılır bir geçmişi olan Albus Dumbledore’un kararlarına ve hayatına tekrar bakarken, seriye dağılmış Grindelwald esintileri taşıyan Dumbledore hareketlerini tekrar tartışmaya açıyor.

Harry Potter serisi boyunca Dumbledore çoğu hayranın gözünde kendisine kahraman baba figürü olarak yer kazandı. Ancak kırılma noktası, Melez Prens sırasında Harry’nin “Dumbledore’un bu kadar korktuğunu görmemesi” ile gerçekleşti.  Bu durum belki de, Ölüm Yadigarları’nda göreceğimiz Dumbledore’un karanlık geçmişinin bir belirtisiydi. Kitaplara geri dönerek, Dumbledore’un Grindelwald ile olan ortak geçmişinin emarelerinin görüldüğü beş an değerlendirmeleriniz için karşınızda.

1. Dumbledore’un Harry’den Gerçeği Gizlemesi

Felfese Taşı sırasında (Bölüm 17) Dumbledore gerçek hakkında şunları söylüyordu:

“Hem güzel, hem korkunç bir şeydir gerçek, çok özen ister.”

Belki de bu Dumbledore’un görünenden daha fazla şey bildiğinin ilk emarelerinden biri olabilir. Daha sonraları Zümrüdüanka Yoldaşlığı sırasında tekrar Harry’ye “her şeyi açıklayacağını söyleyen” Dumbledore (Bölüm 37) yine gerçeği gizleme yolunu seçmişti. Dumbledore gerçeğin hem güzel hem de korkunç bir şey olduğunu söylerken aslında kendi geçmişini gözünün önüne getiriyordu. Ariana’yı öldüren lanetin kendi asasından çıkıp çıkmadığını bilememesi onu hayatı boyunca takip eden bir suçluluk duygusu ile baş başa bırakıyordu.

2. Dumbledore’dan Neville’e 10 Puan

Felsefe Taşı’nın sonunda yıl sonu kutlamasında Dumbledore Neville’e 10 bina puanı vermişti. Seri boyunca Dumbledore’un unutulmayan jestlerinden biriydi bu. Dumbledore bu kararını şu sözler ile açıklıyordu:

“Düşmanlarımıza karşı koymak yürek ister, ama dostlarımıza karşı koymak da yürek ister.” (Bölüm 17)

Grindelwald’a karşı durmaktaki gönülsüzlüğü sebebiyle Dumbledore yıllarca Grindelwald’un Avrupa büyücüleri üzerindeki mezalimine ses çıkarmadı. En sonunda, Grindelwald’un terörü doruk noktasına ulaştığı zaman, büyücü topluluğunun dayanılamayacak baskısı ile eski arkadaşının karşısına dikilecek cesareti kendinde buldu.

3. Yeteneklerimiz Değil, Seçimlerimiz

Sırlar Odası boyunca Harry, Tom Riddle ile olan benzerlikleri sebebiyle son derece rahatsız zamanlar geçirirken, bir yandan da eğer Slytherin’de olsa hayatının nasıl olacağını düşünüyordu. Bu düşüncelere son veren ise şu sözler ile Dumbledore oldu:

“Yalnızca gerçek bir Gryffindor onu (Godric Gryffindor’un kılıcı) Şapka’dan çıkarabilirdi.” (Bölüm 18)

Kitabın aynı bölümüne dönerek tekrar Dumbledore’a kulak verelim:

“Bize aslında kim olduğumuzu gösteren şey, yeteneklerimizden çok seçimlerimizdir, Harry.”

Konu yetenekler olunca, Dumbledore kendi jenerasyonunun en kabiliyetli büyücülerinden biriydi. İşte Griseld Marchbanks’ın Dumbledore hakkında söyledikleri:

“Biçim Degistirme ve Tılsım F.Y.B.S.’larında bizzat ben vardım… bir asayla yapıldığını daha önce hiç görmediğim şeyler yapmıştı.”

Dumbledore’un Grindelwald’a karşı olan hislerinin sebebi onu kendisine zeka anlamında eş görmesiydi. Kendisini ve Grindelwald’u büyücü dünyasının muhteşem genç liderleri olarak tanımlıyordu.

Grindelwald ile yolları ayrıldıktan sonra, Dumbledore güç tarafından ele geçirilmenin ve yozlaşmanın korkusunu hisseti. Birçok kez kendisine teklif edilse de Sihir Bakanlığı makamını reddetti ve kendisine eğitim ile geçecek bir kariyer planı hazırladı.

4. Ölümden de Kötü Olan Şeyler

Sihir Bakanlığı’ndaki düelloları sırasında Dumbledore, Voldemort’a şöyle sesleniyordu:

“Aslında, ölümden çok daha kötü şeyler olduğunu anlayamaman, senin en büyük zaafın olmuştur her zaman.”

Aslına bakacak olursanız, Dumbledore “sevginin her türlü büyüden daha güçlü olduğu” argümanını tekrar canlandırıyor. Öte yandan, Voldemort’un iksirinin Dumbledore üzerindeki etkilerini düşününce hayatta gerçekten ölümden daha kötü şeyler de olabilir.  İksir yüzünden Dumbledore’un en kötü anıları tekrar canlanmış ve görünmeyen Grindelwald ile karşılamıştı. Dudaklarından şu sözler dökülüyordu:

“Onları incitme, onları incitme, lütfen, lütfen, benim hatam, onların yerine bana zarar ver.”

5. Sirius’un Ölümü

Sirius Black’in kemerde kayboluşunun ardından Harry, insanların tutsak edilmekten hoşlanmadığını söyleyerek Dumbledore’un karşısına dikilmişti. Harry, Sirius’un ölümünde Dumbledore’u sorumlu tuttuğunu söyleyince, Dumbledore gözlerini kapamış ve yüzünü ellerinin arasına almıştı. Grimmauld Meydanı’nda neredeyse bir mahkum hayatı yaşayan ve sonrasında Harry’den tamamen ayrılan Sirius’un hikayesi, Ariana’nın ölümünün acı bir benzeri gibiydi.

Yıllar önce yollarını ayıran Dumbledore ve Grindelwald söz konusu olduğunda hâlâ tartılacak çok şey var. Sizce de Dumbledore’un kararları ve hareketlerinde bir Grindelwald esintisi var mı? Yorumlarınızı bizlerle paylaşmayı unutmayın!