J.K. Rowling’in Kaleminden “Vernon ve Petunia Dursley” Hakkında Her Şey

Harry, Sirius’un onun vaftiz babası olduğunu öğrenene kadar Vernon Enişte ve Petunia Teyze onun tek ailesiydi. Her ne kadar korkunç birer ebeveyn olsalar da Dursleyler hakkında daha fazla bilgiye kesinlikle hayır diyemezdik. İşte Rowling‘in kaleminden Vernon ve Petunia Dursley Ailesi hakkında her şey!

Harry’nin teyzesi ile eniştesi iş yerinde tanıştılar. Ailesinin cadı kız kardeşine daha çok değer vermesinden ötürü suratı sürekli sirke satan Petunia Evans, bir sekreterlik kariyeri peşinde Cokeworth’u terk edip Londra’ya geldi. Bu da, acayip dik kafalı, maddiyata önem veren, büyüye tamamıyla uzak Vernon Dursley ile tanışacağı bir ofis işini beraberinde getirdi. İri cüsseli, boynu sanki olmayan bu çaylak yönetici, genç Petunia’ya adeta erkekliğin tanımı gibi gelmişti. Petunia’nın ilgisini geri çevirmemesinin yanı sıra ayrıca tam Petunia’nın istediği gibi normaldi. Tamamen düzgün bir arabası vardı, sıradan şeylerle alakadardı ve artık çoğunlukla kendinden ve dünya hakkında sıradan tahminlerinden bahsettiği birçok randevu sonrası Petunia bu adamın parmağına yüzüğü taktığı anın hayal eder olmuştu.

Vernon Dursley en düzgün şekilde tek dizi üzerinde, annesinin oturma odasında evlilik teklifinde bulunduğunda Petuia hemen kabul etti. Kafasını tek kurcalayan ise nişanlısının şimdilerde Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu’nda son sınıfta olan kız kardeşi hakkında ne düşüneceğiydi. Vernon ayağına kahverengi ayakkabı giyip üstüne siyah takım çeken kişilerden bile nefret edebiliyorken, zamanının çoğunu siyah cübbesini giyip büyü yapmayla geçiren bir genç kadın hakkında neler düşüneceğini Petunia hayal dahi etmeye dayanamıyordu.

Petunia bu itirafı gözyaşının sel olduğu bir randevuda, Vernon’un karanlık arabasında sinemadan önce atıştırmalık almak için uğradıkları bir kızartma dükkanını gördükleri bir noktada söyledi. Petunia’nın tahmin edebileceği üzere Vernon şok oldu fakat böylesi bir hilkat garibesi kız kardeşi olduğunu onun yüzüne vurmayacağını söyleyince Petunia ona öyle şiddetli bir şekilde atıldı ki Vernon kızarmış sosisini düşürdü.

Lily ve erkek arkadaşı James Potter ile çiçeği burnunda nişanlı çiftin ilk görüşmeleri oldukça kötü geçti ve sonrasında da kötüleşmeye devam etti. Vernon James’e komik gelmişti ve James’te bunu gösterme gafletinde bulundu. Bunun üzerine Vernon James’e ne tür bir araba kullandığını sordu,James kullandığı süpürgeyi tarif etti. Vernon büyücülerin işsizlik maaşıyla geçinmek zorunda olduğunu sesli düşününce James ona Gingotts’dan ve ailesinin saf altın olarak biriktirip sakladıkları servetten bahsetti. Vernon onun şaka yapıp yapmadığını anlayamayıp sinirlendi. Gece Vernon ile Petunia’nın restoranı bir hışımla terk edişi ve Lily’nin göz yaşları içerisinde kalışıyla biterken James’te (biraz da utanarak) Vernon ile aralarını en yakın zamanda düzelteceğine dair söz verdi.

Böyle bir şey asla gerçekleşmedi. Petunia Lily’nin nedimelerinden birisi olmasını istemiyordu, bunun sebebi artık onun gölgesi olmayı istememesiydi, bu Lily’yi çok kırdı. Vernon James ile resepsiyonda konuşmadı fakat James’in kendisinden “bir çeşit acemi büyücü” diye bahsettiğini duydu. Evlendikten sonra Petunia daha çok Vernon’a benzemeye başladı. Privet Drive dört numaradaki dört duvar evlerini çok sevdi. Artık güvendeydi, yanından geçerken garip sesler çıkaran çaydanlıklar gibi garip davranışlar sergileyen nesnelerden, ‘Quidditch’ ya da ‘Başkalaşım’ gibi garip sözlerin geçtiği uzun anlamsız konuşmalardan uzaktaydı. Vernon ile beraber Lily ile James’in düğünlerine katılmama kararı aldılar. Aralarındaki son yazışma kırıntısı Lily ile James’in Harry’nin doğduğunu haber verdikleri zamandı ve kibirli bir göz atış sonrası Petunia, onu da çöpe attı.

Tahmin edeceğiniz üzere, bir seneyi aşkın bir süre sonra yetim kalan yeğenlerini kapılarında bulmanın şoku çok ağır oldu. Yanında yer alan mektupta ailesinin cinayete kurban gittiği yazıyordu ve onu (Harry) yanlarına almaları isteniyordu. Ayrıca annesi Lily’nin onu korumak için kendini feda etmesi üzerine, annesinin kanını taşıyan birinin yanında Lord Voldemort’un intikamından korunacağını ve orayı ev olarak görebileceği yazıyordu. Bu da demek oluyor ki Privet Drive 4 numara onun tek sığınabileceği yerdi.

Harry’nin gelişinden önce Petunia, Dursleyler arasında kız kardeşi hakkındaki herhangi bir konuşmayı kapatma konusunda daha kararlı bir hale gelmişti. Petunia’nın kız kardeşi Lily ile (ki hep kalbinin derinlerinde Lily’nin kendisini sevdiğini biliyordu) bağlarını koparma şekli yüzünden içinde bir suçluluk vardı fakat bu azımsanamayacak derecede kıskançlık ve öfkenin altında gömüldü kaldı. Petunia’nın içine gömdüğü bir başka şey ise (Vernon’a asla açıklamadı) uzun zaman evvel kendisinin de sihre yatkın olması ve Hogwarts’a alınması umuduydu.

Dumbledore’un mektubunda yazan şok edici şeyleri okuyup, Lily’nin ne kadar cesur bir şekilde can verdiğini öğrendiğinde, Petunia Harry’yi yanlarına almaları ve el bebek gül bebek büyüttükleri Dudley ile birlikte büyümelerinden başka seçenek olmadığını düşündü. Bunu da kinini kusarak, kendi yaptığı hatanın bedelini Harry’yi cezalandırarak yaptı. Vernon Enişte’nin nefreti de aynı Snape’in olduğu gibi, Harry’nin babasına benzeyişi yüzünden oluştu.

Harry’ye ailesinin ölümü konusunda söyledikleri yalanlar aslında kendi korkularından kaynaklanıyordu. Lord Voldemort gibi bir kara büyücü onları öylesine korkuttu ki her zaman rahatsız edici ya da nahoş buldukları her konuda yaptıkları gibi konuyu akıllarının en ücra köşelerine itelediler ve “araba-kazasında-öldüler” hikayesini o kadar çok tekrarladılar ki neredeyse kendilerini de kandırdılar.

Petunia bir cadı ile büyümesine rağmen sihir konusunda tamamen bilgisiz. Vernon ile birlikte Harry’nin sihir güçlerini bastırabileceklerini ve Harry’nin on birinci doğum gününde Hogwarts’tan gelen mektuplardan kurtulabilmek için cadıların suyu geçemediği batıl inancına yaslandıkları arap saçına dönmüş fikirlere sahipler. Çocukken Lily’nin su akıntılarından atlayıp taşların üzerinde sıçradığına birçok kez şahit olması ile Petunia’nın, Hagrid fırtınalı denizi aşıp kayalardaki kulübeye vardığında şaşırmaması gerekirdi.

J.K. Rowling’in Düşünceleri

Vernon ile Petunia isimleri ilk yaratıldıkları gibi kaldı ve çoğu karakterde olan birkaç isim denemesinden geçmediler. ‘Vernon’ pek umursamadığım basit bir isim. ‘Petunia’ ise biz çok küçükken kız kardeşim Di (Dianne Rowling) ile uydurduğumuz oyunlarda sevimsiz kadın karakterlere verdiğim bir isimdi. Bu nereden çıktı yakın zamana kadar bilmiyordum ama bir arkadaşım bir süre evvel bana biz küçükken televizyonda yayınlanan kamu spotlarını gösterdi (bu tür şeyleri toplayıp boş zamanında izlemeyi seviyor). Bunlardan birisi evli çiftin bir tepede oturup piknik yaparken aşağıda boğulan bir adamı seyretmesini konu alan bir animasyondu (verilmek istenen mesaj, sizde el sallamayın, cankurtaranı çağırın). Eşi kadına Petunia diye hitap ediyordu ve bende o an acaba böylesi sevimsiz bir ismi buradan mı edindim diye düşünmekten kendimi alamadım, çünkü tanıdığım hiç Petunia isimli biri yoktu, ya da bildiğim kadarıyla okuduklarım arasında rastlamamıştım. Bilinçaltı çok garip bir şey. Kısa filmdeki Petunia şişman ve neşeli bir karakterdi, sanırım sadece ismini almışım.

‘Dursley’ soy ismi ise Gloucestershire’daki bir kasabadan alınma ki burası benim doğduğum memleketime çok da uzak değil. Dursley’i hiç ziyaret etmedim ama büyüleyici insanlara sahip olduğuna eminim. Kasaba ile olan herhangi bir bağ değil de kelimenin söylenişi cezbediciydi.

Dursleyler gerici, önyargılı, dar görüşlü, cahil ve bağnazdı; en sevmediğim şeyler. Son kitapta Petunia Teyze’den (kız kardeşine olan, uzun zaman önce unutulmuş fakat azalarak yanmaya devam eden bir sevgi kırıntısı; onun gözlerine bir daha bakamayacak olmayı fark ediş) Harry ile son bir kez vedalaşırken iyi bir şeylerin çıkabileceğini ama onun bunu itiraf edemeyeceğini ve uzun zaman önce gömdüklerini gösteremeyeceğini belirtmek istedim. Her ne kadar okuyucular bu vedada Petunia Teyze’den daha çok şey beklese de davranışlarının önceki yedi kitaba en uygun bu şekilde olduğunu düşünüyorum.

Kimse Vernon Enişte’den daha fazlasını beklemediğinden, hayal kırıklığı da yaşamadı.