Harry Potter Okumamış İnsanlarla Nasıl İletişim Kurulur?
|
En sıkı Harry Potter hayranının bile muhtemelen kitapları okumamış bir arkadaşı vardır. Bu arkadaşınızı merdivenin altındaki dolaba kilitleyip bir daha onunla konuşmayabilirsiniz ya da bu sorunla yüzleşebilirsiniz. Biz ikincisini yapmanızı öneriyoruz. Şimdi haydi hayatınızdaki kitapları hiç okumamış bu özel kişiyle konuşurken yapmanız ve yapmamanız gerekenlere bir bakalım. İyi şanslar!
Bu Arkadaşınızı Yargılamayın!
Yapmamanız gereken en önemli şeylerden biriyle başlıyoruz. Kitapları okurken öğrendiğiniz ahlaki derslerin hepsini hatırlayın (sevginin kuvveti, iyilik için savaşmak, başta umutsuz bir vaka olarak gördüğünüz insanın muhtemelen sonunda yılanın kafasını kesecek olması, vb.) ve bunları uygulayın. Ne kadar geride olursa olsunlar arkadaşlarınızı sevin.
Arkadaşınızın Neden Kitapları Henüz Okumadığını Öğrenmeye Çalışın!
Arkadaşınız olduğunu düşündüğünüz bu insanın kitapları henüz okumamasının bir nedeni olmalı. Kardeşi kitabını mı çalmış? Köpeği kitabı çiğneme oyuncağı olarak mı kullanmış? Okumamış olmasının arkasındaki nedeni öğrendiğinizde arkadaşınızın bu tartışmalı hayat seçimlerini neden yaptığını anlamaya bir adım daha yaklaşmış olacaksınız.
İnanılmaz Bilgilerinizle Arkadaşınızı Etkilemeye Çalışmayın!
Eğer futbol stadyumunda gökyüzüne yazılan yazıları gördüğünde “Karanlık İşaret! Kaçın!” diye bağıran bir insansanız bu kural size biraz zor gelebilir. Tabii ki bu seriyle ilgili bilginiz oldukça harika, ancak anlamayacak birine de hoşlandığı kişiye Aşk İksiri içirmek hakkında şaka yaparsanız mesajda yaptığınız bu esprili gönderme boşa gidecektir.
Basit ve Gerçek Anlamı Olan Göndermeler Kullanın!
Tabii ki sohbet sırasında büyü dünyasına atıflarda bulunarak kelime dağarcığınızı renklendirmek isteyebilirsiniz. Ancak basit göndermelerle başlayın, mesela:
- Görünmezlik Pelerini (adının içinde geçen şeyi yapıyor zaten)
- Asalar (‘peri gibi!’ demekten kaçının)
- Muggle mitolojisinde de geçen her şey (kurt adamlar, at adamlar, vb.)
Kitaplar Konusunda Züppe Gibi Davranmayın!
Tabii ki yedi kitabın yedisini de defalarca okudunuz. Ancak filmlerden birkaçını izleyen bir insanın da potansiyel bir hayran olarak tebrik edilmesi gerekir.
Filmleri Yem Olarak Kullanmanız Gerekebileceğini Kabul Edin!
Bir daha Harry Potter ve Felsefe Taşı (2001) televizyonda çıktığında arkadaşınızla evde oturup izleyin. Bittiğinde de sadece kitaplığı işaret edip “Sonra ne olduğunu bilmek ister misin?” deyin. Kesinlikle işe yarıyor.
Her Şeyi Mahvetmeyin!
Arkadaşınız henüz okumamış olsa da kitapları hala okuyabilir (ve bu adımları takip ederseniz muhtemelen okuyacaktır)! Eğer Felsefe Taşı’nı ilk kez okurken Snape–Dumbledore işbirliğini, Harry’nin hayvanat bahçesinde Çataldili konuşmasını veya Hermione’nin sonunda Ron ile evleneceğini bilseniz seri hakkındaki deneyiminiz nasıl olurdu? Arkadaşınız Harry Potter konusunda acemi olabilir ancak hala sizin arkadaşınız ve böyle şeyleri kendileri keşfetme gibi bir hakkı var.
Biraz Bilgisinin Olduğunu Farz Edin!
Hiçbir filmi izlememiş veya kitaplara dokunmamış bir insanın bile Harry Potter diye bir büyücü olduğunu ve Harry’nin Hogwarts diye bir okula gittiğini bildiğini muhtemelen farz edebilirsiniz.
Umudunuzu Kaybetmeyin!
Sinir bozucu bir şey olduğu doğru, ancak bunu da becerebilirsiniz!
Arkadaşınızın Nelerle İlgilendiğini Öğrenin!
Kesinlikle Harry Potter gibi harika olmayacak ama belki, küçük bir ihtimalle, onu da ilginç bulabilirsiniz.
Filmi yem olarak kullanmak gerçekten işe yarıyor
“Nasılsın seni lanet olasıca muggle” diyerek iletişim kurulmuyor muydu? Ben hep öyle yaptım bugüne kadar.
Life is a struggle, if you’re a muggle
EÄer okumamakta ısrarlıysa evet, baÅka iletiÅim yolu kalmıyor maalesef.
Konuşulmaz.Neden diye soracak olursanız gördüğüm çoğu kişi kitapları okumamışsa yeriyor, okuyanlar zaten ön yargılı okudukları için güzel ama yüzüklerin efendisi veya başka bir fantastik evren daha iyi diyorlar. Daha öncelerde de dediğim gibi çoğu yüzüklerin efendisi sayfası ve fanları at gözlüğü takmış kişiler. Hiç kusura bakmayın bende fanıyım ama kör kütük savunmam bana göre iyi olduğu yerleri kötü olduğu yerleri derim. Her lotr sayfası hpyi, gömüyor e adam okumamış ben bırak hpyi herhangi bir fantastik evren okudun mu diyorum %90 ı okumadım diyor okudum diyenlerde ön yargılı. Yani çok uzattım ama demek istediğim çoğu kişi çocuk kitabı olarak görüp dalga geçiyor ve gömüyor e sen bunla konuşamazsın. Ha filmlerini izleyip fanı olursan yine konuşamazsın çünkü filmleri kötü desen bu sefer diklenecekler yine konuşamazsın…
Şu çocuk kitabı olarak görülüp dışlanan kitaplar… Sadece harry potter değil, Wardstone olsun Öte Dünya olsun… Hatta Nicholas Flamel serisi olsun. Odasında Orta dünya haritası çerçevelenmiş duran biriyim, çok zorlanmadıkça yüzüklerin efendisi hakkında konuşmam bile bence yazık ediyorlar kendilerine de hayal dünyalarına da. Evet yüzüklerin efendisi harika ama her eserin yeri ayrı. Ben Harry Potter için kitapçıya geldiği gün okuldan kaçmış bir çocuktum. Ama onun da fanboyu değilim. Evet HP da harikaydı. Ama hayatım boyunca okuduğum en iyi kitap olamaz, zaten en iyi dersem diğerlerini okumama ne gerek var ? Hoş şahsen en iyiyi aramak için okumuyorum ama her öykü bana farklı şeyler katıyor.
Hikayeler bizi tanımadığımız kahramanlarla tanıştırmak, hayal bile etmediğimiz ufuklara at koşturmak için varlar. Şu önyargıları bir aşsak da artık hiçbir şeyin mükemmel olmadığını önem olanın kusurlarıyla beraber sevilmek her kitabın yerini ayrı tutup başkasıyla karşılaştırmadan öyküden aldığımız keyfe yoğunlaşsak.