Harry Potter: Return to Hogwarts İncelemesi – Yıllar Sonra Eve Geri Dönmek Üzerine

Harry Potter: Return to Hogwarts İncelemesi

Harry Potter: Return to Hogwarts incelemesi ile karşınızdayız! Wizarding World oyuncuları Felsefe Taşı filminin 20. yıl dönümü için bir araya geldiler. Cadılık ve Büyücülük Okulu Hogwarts’a, büyünün başladığı yere dönmeye hazır mısınız? Öyleyse bu görkemli belgesel hakkındaki yorumlarımıza birlikte göz atalım.

Harry Potter 20th Anniversary: Return to Hogwarts inceleme yazısına başlamadan önce biraz teknik detaylardan bahsedelim. 1 Ocak 2022 tarihinde HBO Max üzerinden izleyicilerle buluşan belgesel sevilen oyuncuları ve serinin yönetmenlerini bir kez daha ekran karşısına taşıyor.

Casey Patterson ve Joe Pearlman belgeselin yönetmenliğini yaparken David Heyman Harry Potter filmlerinde olduğu gibi yine yapımcı koltuğunda yer alıyor. Belgesel daha önce fark etmediğiniz ayrıntıları oyuncuların gözünden görmenize olanak sağlarken sizi nostalji dolu bir yolcuğa çıkarıyor. 9 ¾ Peronu’ndan kalkan Hogwarts Ekspresi bu sefer sizi anılarınıza götürüyor.

Return to Hogwarts Fragmanı: Harry Potter özel bölümü

Genel anlamda Return to Hogwarts belgeseli on yıllık serüvenin oyuncuların hayatlarını nasıl değiştirdiği konusunda çarpıcı bir örnek oluşturuyor. Sekiz yaşında kameraların karşısına geçmiş aktör ve aktrislerin filmlerle birlikte büyümesinin sonuçlarını ele alıyor. Bunun yanı sıra izleyicilerin de yapımla birlikte aslında nasıl değiştiğini gözler önüne seriyor. Dolayısıyla Return to Hogwarts basit anlamda bütün eserleri kısaca bir araya toplamaktan daha fazlasını yapıyor. Yapım aslında Potterhead’lerin geçmiş anılarını aynı heyecan ile yeniden yaşamasına izin veriyor ve bunu oldukça kritik noktalardan yapmayı başarıyor.

Yine de Return to Hogwarts sekiz filmin, oyuncuların araya girerek eklediği anekdotlar dışında, çok hızlı bir tekrarını sunmaktan öteye de geçemiyor. Setlerin yeniden kurulması, ortak salonun muhteşem bir şekilde yeniden canlandırılması çok yerindeyken oyuncuları bir arada görmemek gerçek üzücüydü. Filmlere dair aktarılanlar Harry Potter hayranlarının az çok aşina olduğu şeylerdi. Dolayısıyla belgeselin biraz aceleye geldiği düşüncesi ister istemez aklınıza geliyor.

Harry Potter: Return to Hogwarts ile Ekip Yeniden Bir Araya Geldi

Yapıma dair izleyicileri en çok sevindiren kısım eski oyuncuları eski setlerde yeniden görebilmek oldu. Emma Watson, Daniel Radcliffe ve Rupert Grint’i Gryffindor ortak salonunda filmler hakkında anılarını anlatırken görmek ve mutlu anları paylaştıklarına şahit olmak muhteşem bir histi. Böylece belgesel hayranları en başından beri bulunmak istedikleri Harry, Ron ve Hermonie’nin yanına götürmeyi başardı. Üçlü ile birlikte filmleri konuşabilme anına en yakın olduğumuz an Return to Hogwarts belgeseliydi.

return to hogwarts ilk görsel harry potter özel bölüm

Sirius Black’in vaftiz oğlu Potter ile birlikte karşılıklı konuştuğu ve eski günlerden bahsettiği anların duygu dolu olduğunu söylemek gerekiyor. Alan Rickman’ın taklitlerini yaptıkları ve set arkasındaki anılarından bahsetmeleri sizi tatlı bir yolculuğa çıkarıyor. Gary Oldman’ın usta bir oyuncu olmasının yanı sıra ne kadar iyi bir kalbe de sahip olduğunu görebiliyorsunuz. Bununla birlikte belgeseli izleyince Harry Potter yapımlarına izleyici olarak bu kadar bağlanmanızdaki haklı sebebi anlıyorsunuz. Çünkü Lucius Malfoy rolündeki Jason Isaacs ve Lord Voldemort rolündeki Ralph Fiennes’in rollerine hazırlanırken verdikleri uğraşlara yakından şahit oluyorsunuz. Jason Isaacs’in yaptığı doğaçlamalar, kötü karakteri oynamak için verdiği uğraşlar inanılmaz. Öte yandan Ralph Fiennes’in burnu olmasına rağmen Karanlık Lord’un kötülüğünü ekrana taşıyabilmesi yapıma verdiği özeni gösteriyor.

Robbie Coltrane’in Hagrid kadar kocaman bir kalbi olduğunu, Helena Bonham Carter’ın takma dişlerini hâlâ taşıdığını, Ateş Kadehi’nin yönetmeni Mike Newell’ın sahne için kaburgalarını kırdığını, Tom Felton’ın eline Isaacs’in bastondaki yılan dişlerinin battığını ve bu gibi birçok eğlenceli sahne arkası diyaloglara sahne oluyoruz. Böylece bazen güldüren, bazen ağlatan anlarla kahramanlarımıza eşlik ediyoruz.

Return to Hogwarts ve Sinematik Başarısı

Belgeselin ortaya konulan sinematik başarısı ise bir gecede bütün filmleri baştan sona bitirmeye zorlamak üzere kurgulanmış. Yani tam olarak görmek istediğimiz şekilde. İlk filmden son filme kadar kritik sahneleri, kamera arkası görüntülerini, yönetmenlerin uğraşlarını ve set tasarımlarını çok güzel ele almış. Dört kısma bölünen ve her bölümde iki filmi ele alan yapım ilginç detaylar ve daha önce görmediğimiz klipler içeriyor. Her filmi kendi özel alanı içinde işlemesi, oyuncuların o filme dair düşüncelerinin sorulması ve çekimler için film kadar özenli setlerin kurulması ise göz yaşartıcı.

Belgeselin Eksik Kısımları Yok muydu?

Yapımın en zayıf kalan ve eleştiriye en çok açık kısmı ise oyunculara neden bu kadar az konuşma zamanı verildiği yönündeydi. Emma Watson, Daniel Radcliffe ve Rupert Grint’in bir araya gelip konuştuğu anlarda sohbetin çok derinlere inemediğini düşünüyorum. Kurulmuş kocaman bir setin, parlak ışıkların ve uzatılan mikrofonların karşısında günlük sohbetlerini etmelerini beklemiyorum fakat 10 yılını bir arada geçirmiş bir ekipten daha derin ve neşeli bir sohbet geçirmelerini dilerdim. Sohbetlerdeki derinlik Helena Bohem Carter’ın Radcliffe ile konuşması gibi tüm belgesele yayılsaydı büyük ihtimalle önümüzdeki yirmi yıl boyunca sekiz filmlik maratonun sonuna bu yapımı da eklerdik.

hogwarts'a dönüş helena bonham carter

Bunun yanı sıra tüm oyuncuları bir arada ortak salonda görmeyi beklerdim. Hogwarts bütün karakterler için oldukça önemli bir yer, dolayısıyla iyisi ve kötüsüyle bütün kahramanları ortak salondaki galada bir araya gelmeliydi. Fragmanda ya da belgeselin girişinde Emma Watson’ın Tom Felton’a sarıldığını görüyoruz, ancak ikili arasında bir konuşma geçmiyor. Açıkçası Tom Felton ve Daniel Radcliffe arasındaki dinamik hakkında daha fazla şey duymak isterdim.

Ağlama, Sil Gözlerindeki Yaşları

Belgeselin sonuna geldiğinizde gözlerinizdeki yaşlara engel olamıyorsunuz. Yaşadığınız şeyin bir kısmının eski mutlu anıları hatırlamaktan dolayı olduğunu düşünüyorum. Diğer kısmı ise Harry Potter’ı bir kez daha baştan sona sanki ilk defa izliyormuşsunuz gibi hissetmekten kaynaklanıyor. Çünkü duygusal olarak bağlandığınız eser bir kez daha sona eriyor. Oyuncuların son sahneyi çektikten sonra birbirlerine sarılıp veda etmeleri, Robbie Coltrane’in Hagrid ve Harry Potter ile ilgili söylediği sözler, kamera arkasındaki dostluklar gerçekten sevdiğiniz eseri neden sevdiğinizi kanıtlıyor. Filmleri ortaya koyan herkesin esere tutkuyla bağlanması aslında izleyiciye de yansıyor.

Tom Felton Emma Watson Harry Potter

Dolayısıyla Harry Potter 20th Anniversary: Return to Hogwarts eseri yaklaşık 20 ötesinin muhteşem anılarını size bir kez daha hatırlatıyor. Sihir dünyasının kitaplardan ya da filmlerden daha fazlası olduğunu kanıtlıyor. O anda Harry Potter ve yaşadığı maceralar ekran karşısında ya da sayfanın diğer tarafındaki siz için muhteşem izler bıraktığını anlıyorsunuz.

Nox…

Harry Potter: Return to Hogwarts hakkında sizin yorum ve eleştirileriniz neler? Görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!

⁠⁠⁠Evapsie!
1 Yorum

Bir Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir