Harry Potter Serisini Bir de Severus Snape’in Gözünden Okuyalım!
|Severus Snape. Hogwarts’ın bir tebessümü bile öğrencilerine çok gören İksir Profesörü. Belirli bir zamana kadar, yolunda gitmeyen işlerin hepsinde bir parmağı olduğunu düşündüğümüz adam. Peki ya serinin asıl kahramanı Snape ise? Tüm olaylar aslında onun etrafında gelişti ise? Pottermore’un seriye çok başka bir açıdan baktığı ve hikayenin Snape’e göre, hiç de garip olmayan bir şekilde kurgulandığı, kısa öyküsüne bakmaya ve o büyük kahramanı tekrar anmaya ne dersiniz?
Ya En Başından Beri Asıl Kahraman Snape ise?
Önsöz
Bir zamanlar Severus Snape adında bir büyücü varmış. Uzun boylu bu büyücünün, yağlı siyah saçlı bir perde gibi suratını gizlermiş. Mutluluktan uzak bir ailede melez bir büyücü olarak büyürken, huzuru çocukluk arkadaşı Lily Evans ile bulmuş. Lily’e tüm hayatı boyunca aşıkmış; birlikte geçirdikleri Hogwarts yıllarında, Lily başka bir büyücü ile evlendiğinde, ölüm yiyen olduğu yıllarda ve Lily Lord Voldemort’un asası ile ölüme gittiği anda bile. Lily’nin ölümünden sonra Hogwarts’ta İksir Profesörü olarak göreve başlayan Snape (Dumbledore’un koruması altında), Lily’den kalan son şeyi koruma görevine de başlamış; annesinin gözlerini alan küçük çocuk.
Severus Snape ve Felsefe Taşı
Tüm bunlar, rahatsız edici şekilde babası James Potter (Snape’in okulda ki baş belası) gibi görünen küçük adamdan hoşlanacağı manasına gelmiyordu.
Her şeye rağmen, Snape’in devam etmesi gereken bir görevi vardı. Harry’nin Hogwarts’ta ki ilk yılı sırasında, Dumbledore ve Snape, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersi veren öğretmen arkadaşları Profesör Quirrell’in, Hogwarts topraklarında korunan paha biçilmez büyülü bir nesneyi çalmaya çalıştığından şüpheleniyordu; Felsefe Taşı. Zekası sayesinde Quirrell’in planlarını, koridorlara troller saldığını, Quidditch maçı sırasında Harry’nin süpürgesini efsunladığını fark etmişti. Doğal olarak Snape, Quirrell’ın karşısına dikilmişti ancak işin sonunda Harry Potter ve arkadaşları tüm övgüleri toplarken, tüm bu süreç boyunca Snape suçlanan adam olmuştu. Ne kadar Harika!
Severus Snape ve Sırlar Odası
Bu sene Snape için daha sakin bir yıl olsa da, muhteşem eğitim yöntemleri, Harry ve Hermione’nin ileri ki yıllarda da kanıtlayacakları gibi, iki konuda mükemmelleşmelerine ön ayak oluyordu; Çok Özlü İksir ve Expelliarmus. Diğer bazı büyücülerin yaptığı gibi Snape, Hogwarts’taki yıllarını ilginin odak noktası olmaya çalışarak geçirmedi.
Severus Snape ve Azkaban Tutsağı
Kahramanımız bu hikayede geçmişinden gelen kötüler ile yüzleşiyor; Sirius Black, Remus Lupin, Peter Pettigrew. Snape’in gençlik yıllarını darma duman eden baş belaları ve diğer karakter; Snape’in hayatının aşkı Lily ile evlenen James Potter.
Pek de arzulanmayan bu birleşme, Snape’in hayalindeki işin; Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinin başına Remus Lupin’in getirilmesi ile gerçekleşiyor. Lupin’in dersine zoraki olarak girdiğinde ise sınıfa bir kurt adamın nasıl anlaşılacağı konusu işlemesi ise tamamen bir tesadüf.
Bu sırada, Sirius Black, Azkaban’dan kaçmıştır ve Harry Potter’ın peşindedir. Maziyi unutmayan Snape ise Black’i okula geri döneceği zaman yakalayıp onu tekrar adaletin önüne çıkarmaya kararlıdır. Sene sonu yaklaştığında, Snape nihayet onu Bağıran Baraka’da yakalar. Sihir Bakanı Cornelius Fudge, Black’i yakalayanın bir kahraman olacağını ve ödüllendirileceğini söylemişti. Merlin Nişanı olmalıydı! Gelecek Postası‘nda resmi! Sonunda tüm övgüler Snape’in olacaktı.
Sonra başka şeyler oldu ama bunlar üzerinde durulacak şeyler değil.
Severus Snape ve Ateş Kadehi
Hogwarts, Üç Büyücü Turnuvası şerefine kutlamalar yaparken, büyük balık Snape’in avuçlarına doğru gidiyordu.
Ölüm Yiyen olduğu günler onu tekrar ele geçirmek için geri dönerken, Karanlık İşaret – onu Karanlık Lord’a bağlayan damga – günden güne daha çok telaffuz ediliyordu. Snape’in en büyük korkusu, Üç Büyücü Turnuvasının, bağlı olduğu Karanlık Lord – Lord Voldemort’un geri dönüşünü gizleyen bir plan olmasının ortaya çıkması ile gerçek oluyordu.
Zaman gelmişti, Snape’in vakti. Hikaye, Dumbledore’un isteği üzerine son derece tehlikeli ve gizli bir görev ile Snape için burada noktalanıyordu; tekrar Ölüm Yiyenlerin arasına karışmalı ve iki taraflı oynayan bir ajan olmalıydı.
Severus Snape ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Dumbledore Snape’e şimdi başka bir görev daha veriyordu, belki de Snape’in şimdiye kadar ki en büyük görevi; Harry Potter ile takılmak. Tamam, aslında Harry Potter’a zihinbend ve zihnefendliği öğretecekti. Özellikle Lord Voldemort’un Harry’nin aklına girmesini engellemeyi öğretecekti. Öğretilmesi son derece güç ve çok yoğun zihinsel kontrol gerektiriyordu. Snape gösterdiği bu çabayla bir solucana step dans öğretebilirdi.
Her şeye rağmen, Harry’e yıl boyunca defalarca ders verdi, Dolores Umbridge’e sahte Veritaserum iletti, daha çok istenince de hiç kalmadığını söyledi, Harry’nin gizli mesajını Zümrüdüanka Yoldaşlığı’na ve Sirius Black’e iletti ve bakanlıktaki tuzağa cesurca yürüdü ama kimseye yaranamadı.
Severus Snape ve Melez Prens
Lord Voldemort’un Hortkuluk’larından birini – yüzüğü – yok etmek için göreve giden Dumbledore, maruz kaldığı lanet yüzünden ölüyordu.
Şok edici ve üzücü olsa da, Snape, Dumbledore’un yapmış olduğu plana gönülsüzce razı oldu ve verilecek görevi kabul etti. Dumbledore işlerini hallederken, Lord Voldemort ise Snape’in öğrencisi Draco’yu Dumbledore’u öldürmesi için görevlendiriyordu. Dumbledore, Snape’ten bunu yapmasını ve o gittikten sonra Hogwarts’a göz kulak olmasını istiyordu.
Bu sırada Harry Potter bir kez daha Snape’in işlerine burnunu sokmakla meşguldü; daha önceleri Snape’in Melez Prens takma adıyla kullandığı, iksir yapımı ve büyüler hakkında üzerine notlar aldığı eski iksir kitabını bulmuştu. Fakat Snape’in buna harcayacak vakti yoktu.
Yılın ilerleyen zamanlarında, Dumbledore, Harry’nin de aslında bir Hortkuluk olduğunu ve bir şekilde ölmesi gerekebileceğini söyleyecekti. Anlaşılacağı üzere, Snape, Harry’nin büyük bir hayranı değildi ancak bu Lily’i halen sevmesine engel de değildi. Bu sebeple Snape’in çocuğu umursadığını gören Dumbledore çok şaşırmıştı. Snape asasını salladı ve Patronus’u odayı gezdi; gümüş maral… Snape’in “sonsuza dek” diyen sesi duyuldu.
Sonunda, Snape görevini yaparken, en yakın dostunu ve müttefikini, insanların gözü önünde açık bir katile dönüşerek öldürdü. İşte Severus Snape böyle bir adamdı: gerçek bir kahraman, artık kötü adam olduğu söylense bile, doğru olduğuna inandığı şey için gözünü budaktan esirgemezdi.
Severus Snape ve Ölüm Yadigarları
Voldemort’un kapanına kısılan Snape, Dumbledore’un son isteklerini yerine getirmeye çalışırken bir yandan da Karanlık Lord sadık olduğunu göstermeye çalışıyordu.
Hogwarts Müdürü olarak atandığı zaman, Dumbledore’a olan yeminini tutmaya ve öğrencileri mümkün olduğunca müdür yardımcısı olarak atanan Ölüm Yiyen Carrow’lardan korumaya çalışıyordu. Çok tehlikeli görevine ve büyücü dünyasının tümünün nefretine rağmen, Snape, onu ayakta tutan tek görevini idame etmeye çabalıyordu; Lily’nin çocuğunu güvende tutmak. Hatta, Harry Potter’ın Gryffindor’un kılıcını (Hortkuluk Yokedici) bulmasına yardımcı olmak için Patronus’unu gölün kenarına gönderiyordu.
Aylar sonra, Potter, iyi ile kötü arasındaki, öğrencilerin ve öğretmenlerin Lord Voldemort’un karanlık güçlerine karşı durduğu, Hogwarts’ta yaşanan son savaş yüzünden okula dönüyordu. Hala görevini yapmaya çalışan Snape, onun yüce amacını bilmeyen öğretmenler tarafından okuldan sürülüyordu.
Snape Karanlık Lord’a döndüğü zaman bir şeyler ters gidiyordu. Garip davranan Voldemort, Mürver Asa’nın neden ona itaat etmediği hakkında şüpheye düşmüştü. Snape karanlık lordu ne kadar rahatlatmaya çalışsa da, Voldemort, asanın Dumbledore’u öldüren Snape’e ait olduğunu düşünüyordu. Snape bunun ne anlama geldiğini anladı ancak yeterince hızlı değildi ve Nagini çoktan onun üstündeydi, boynuna aldığı ısırık darbeleri ile ağır yaralı bir şekilde terk edilmişti.
Ölmek üzere olduğu o anlarda bile, kahramanca davranmaya devam ediyordu. Görevini tamamlamış, Dumbledore verdiği sözü ise Voldemort’u yenmesini sağlayacak anıları Harry’ye vererek (o anda Harry’nin orada olduğunu bilmeden) tutmuş ve ayrıca hep korumak istediği gözlere, Lily’nin gözlerine son bir kez bakabilmek için, özel anıları da vermişti.
Ve işte Snape, o gün gitti.
SONSÖZ
Severus Snape, herkes çok bilmese de, bir kahraman olarak öldü. 19 yıl sonra, artık daha yaşlı ve daha bilge olan Harry Potter, en genç oğlu Albus Severus Potter’a, neden ona Hogwarts’ın iki müdürünün adını verdiğini açıklarken, Severus Snape’ten “tanıdığım en cesur adam” diye bahsedecekti. Böylelikle onun anısı, Lily Potter’ın ailesi arasında sonsuza dek yaşadı.
Duygulandınız değil mi? Seriye gerçekten ayrı bir bakış açısı kazandıran, bu kadar yoğun ve somut bir karakter Severus Snape. Sizler Snape hakkında ve Pottermore’un başka bir noktaya getirdiği hikaye hakkında neler düşünüyorsunuz? Bizimle paylaşmayı unutmayın!
Snape benim her zaman saygı duyduğum karakterlerden biridir fakat birinin sağladığı faydalar ve fedakarlıklar hiçbir zaman yaptığı yanlışları doğru çıkartmaz görüşündeyim. Snape de bir şekilde yaptığı hataların bedelini ödedi en sonunda. Nitekim hikayenin başında Lord Voldemort’u ve yandaşlarını öyle ya da böyle desteklemiş ve bundan ötürü birçok felaketin dolaylı yahut direkt olarak sorumlusu olmuştu. Son fedakarlıklarını bir nevi günah çıkartma olarak kabul ediyorum ben. Ayrıca küçücük çocuklardan bir yetişkin olarak kişisel nedenlerden nefret etmek ve onları parçası dahi olmadıkları bir geçmişten ötürü cezalandırmak (bkz. James’in oğlu olarak Harry Potter) ne denli sağlıklı ve kabul edilebilirdir, bu da tartışılmalı bence.
Özetle, elbetteki yiğidi öldür hakkını yeme mantığından ötürü Snape’e her zaman saygı duyarım ama aynı zamanda onu hatalarıyla birlikte anarım. Tıpkı serideki neredeyse bütün karakterlere yapılabileceği gibi.
Snape için yapılan acımasız eleştirilere sonuna kadar karşıyım genel olarak her hikayede baş karakter sevilir eminimki hikaye Harry değilde Snapenin gözünden anlatılsaydı burda bir çok insan Snape için yanıp tutuşurdu. O hiç bir zaman hakettiği değeri görmemiş ve bütün hayatı boyunca anlaşılmamış bir insan oldu. Bence Snapeyi hala hor görenler o ölmese harrynin mutlaka öleceğini hatirlasin sonucta lord voldemort kehaneti öğrenmemiş olsa bile peter pettigrew yuzunden zumruduanka yoldasligindan haberdar olacak ve önüne cikan her engeli kaldirmak adina yine onlarla savaşacak ve belkide her halukarda lily ve jamesi zaten öldürecekti
Çok güzel olmuş şuanda hüngür hüngür ağlıyorum ??
Snape’nin ölümünde bile bu kadar ağlamamıştım. Çok duygu yüklü ve muhteşem bir yazı.
Bence çok saçma bir yazi. Snape çok masum bir insan gibi gösterilmiş. Olum yiyen olan sevdiği insanın ölmesine sebep olan bundan duyduğu pişmanlıktan Harry’e yardım eden biri. İstediğinden değil yani. Yazıda sanki hepsini isteyerek gayet iyi niyetle yaptı gibi anlatılmis.
ben güzel bir yazı olduğunu düşünüyorum bu yazının. çünkü ne kadar snape harry’e ve arkadaşlarına karşı acımasız gözükse de bu o hayatın içinde aslında her hocada olan bir şeydi. sadece snape kadar bunu bize yansıtan yoktu. bunun da j.k. rowling’in bize bir oyunu olduğunu düşünüyorum. oyun derken yani snape’i ön plana bir şekilde çıkarmalıydı, çünkü snape olduğundan çok daha fazlasıydı. onun yaptığı fedakarlıkları harry’i çok seven başka öğretmenleri de yapabilirdi mesela mcgonagall.. bu bilinen ve kabul edilen bir şey olurdu ama snape’in yapması farklılık yaratıyor. aslında akla ilk gelen sadece lily’nin aşkı için ama bence sadece bu değil snape her şeye rağmen draco’yu da koruyor. evet bozulmaz yemin etmiş olabilir ve draco’yu hep çok sevmiş de olabilir ama ron’ u ve hermione’i de lupin kurt adam olduğu zaman ondan korumaya çalışmıştı. bunu mcgonagall da yapardı.. o da draco’yu korurdu herhangi bir tehlikeden.. her şey bir yana snape’in ilgi alana kötü diye karakterinin kötü olduğunu anlamak bence yine doğru değil. çünkü bizim açımızdan örnekleyecek olsak saygın bir ailenin çocuğu atıyorum şarkıcı veya işte manken falan olmak istediğinde farklı kıyafetler giyindiğinde ailesi çocuğunun bu tercihinden mutlu olmuyor değil mi.. yani ben olaya bu şekilde bakıyorum. ve kitapta en sevdiğim iki kahramandan biri olarak snape’le daha çok vakit geçirmek onu sayfalarda biraz daha fazla okumak isterdim. diğer karakter ise sirius.. ikisinin de geçmişine ait bir şeyler okumak nasıl bir çocukluk geçirdiklerini öğrenmek isterim.. buna dayalı j.k. rowling’in hiç yazısı var mı bilmiyorum bu siteyi düzenli olarak takip ediyorum, umarım olursa yayımlarsınız.. teşekkür ederim..
Cansu-
Merak ettiğim bir şey var,neden ısrarla Severus Snape’ten nefret etmek istiyorsun?Evet,hataları vardı,hepimizin olduğu gibi.Hatta bazıları zor affedilebilir durumdaydı.Ama şunu unutma, o en güçlü karanlık büyücüye gözü kapalı yalan söyledi ve o kadar tehlikeli anlar yaşadı ki! Evde çok kötü bir aile yaşamı vardı,okulda 7 yıl zorbalık gördü,hem de en ağır cinsinden.Aşık olduğu kız nefret ettiği biriyle evlendi.En sevdiği insan öldü.Onun oğlunu korurken nice badireler atlattı.Kimse onu anlamadı.Bütün tehlikelere rağmen ikili ajan oldu. Harry’nin gözlerine bakarken öldü.Hem en sevdiği,hem de nefret ettiği insanın yansıması olan gözlere.Ha bir de,Yedi Potter Savaşı’nda okulda onu neredeyse öldürecek olan bir çeteye mensup bir insanı korudu.Remus Lupin’i.Bütün bunlara rağmen hala Snape’i kötü buluyorsan sana ancak hayret ederim.Sevmek zorunda değilsin,ama ona kötü diyemezsin.O da tıpkı ailesini korumak için asasız ölen cesur James Potter gibi bir kahramandı.Snape gibi bir insan bulunamaz.
Büyülü Günler…
Snape’ten nefret etmek istiyorum diye bir şey yok sadece bana göre insanlar Snape’i olduğundan daha masum gösteriyor. Snape çoğu karakterden çok cesurdu evet, korumaciydi evet, Voldemorta yalan söylemeyi göze aldı evet evet ama bunu Zümrüdüanka Yoldaşlığındaki bir sürü insan da yaptı. Sirius da Lupin de. Neden onların lafı edilmezken Snape bu kadar gündemde? Bunları gizli gizli yaptı diye mı? Geçmişte acı çekmiş olabilir. Çekmesi umrumda değil. Bu yaptığı şeyleri insanları küçümsemesi burun kivirmasini haklı cikarmaz. İnsanlar her zaman acı çekiyor bu onların çektikleri acıyı ilerde başkalarından çıkarmalarini haklı mı çıkarır? Bunu önceden de söylemiştim o kehaneti duydugu gün Voldemort o kişiyi Harry diye yorumlamasaydi Snape Lily’sini kaybetme korkusunu yasamasaydi ve ölen kişi Neville’in annesi ve babası olsaydı Snape umursayacak mıydi sanıyorsunuz siz? Olum yiyen olarak Voldemort’un yanında işine devam edecekti. Buna engel olan tek şey Lily’sine olan sevgisiydi. Bu yüzden ben de buna saygı duymam.
.Son olarak merak ediyorum sen de Snape gibi arkadaşının bir yılan tarafından canlı canlı yenmesini izleyen ne yapardın?
Kastettiğin şeyi anlamadım desem? 🙂 Daha ayrıntılı olursa sevinirim. Bu arada düşüncelerini saygıyla belirttiğin için teşekkür ederim.
Az daha ağlıyordum