Bugün 18 Ocak. Bundan tam 2 yıl önce, Fantastik Canavarlar uyuyan ejderhalar aşkına gözlerini açmış ve deli dolu bir çocuk gibi etrafta koşturmaya başlamıştı. İkinci yaşımızı doldurmanın verdiği heyecan çok az şeyle kıyaslanır.
Klişeler klişesi olarak “daha dün gibi” diyebiliriz. Fakat sitemizin sıkı takipçilerinin, bu perdenin arkasında kimlerin olduğunu iyi bildiğini düşünüyoruz.
Harry Potter ile birlikte büyümek, ne demek iyi biliyorsunuz. Büyünün yeni çağına neden ve nasıl kayıtsız kalamadığımızı artık öğrendiniz. 2000’lerin başından beri yaşattığımız internetteki Potter geleneğinin modern bir uyarlaması için buradayız, demiştik. Amacımız Rowling‘in büyülü evrenine dair her şeyi ilk ve kesintisiz olarak bizden duymanızdan fazlasıydı. Bunu da söylemiştik. 2005 – 2011 yılları arasında Harry Potter forumlarında yeterince zaman geçirmiş insanlar, neyi kastettiğimizi anlayacaktır, derken kendimize güveniyorduk.
Bir aileye sahip olmanın ne anlama geldiğini bilenler olarak buradayız. Anka kuşunun küllerinin soğumasına izin vermeye niyetimiz yok. Bazı hislerin değeri sonradan ortaya çıkıyor. Bunun bir miras olduğunu ve sahip çıkılması gerektiğini hissetmediğimiz tek bir gün bile olmadı.
Eskiye özlem, tatlı bir nostalji ya da sıkıcı bir heves değil; her gün gelişen ve insana yaşadığını hissettiren bir dünyadan bahsediyoruz. 2016 senesi bu dünya için oldukça hareketli geçmişti. Yeni film, Harry Potter ve Lanetli Çocuk oyunu derken boş günümüz/gecemiz kalmamıştı.
Dipsiz bir kuyu olan Pottermore‘u kurcalamaya, neredeyse baştan aşağı Türkçeleştirmek için elimizden geleni yapmaya devam ettik.
Jim Kay’in Resimli Azkaban Tutsağı ile coştuk, Fantastik Canavarlar’ın genişletilmiş özel baskısıyla kendimizden geçtik.
Yapay zekâya hayret ettik. “Hogwarts Mystery” oyunu için geri sayıma geçtik. Potter belgeseli haberlerine dikkat kesildik.
“Voldemort: Varisin Kökenleri” hayran filmini Türkçede ilk kez Fantastik Canavarlar’da izlenmesini sağladık. Kendi büyücü kazanlarımızı yapmaya başladık. Feci yorucu noel testiyle mücadele etmeye çalıştık. Felsefe Taşı’nın konserinde çocukluğumuzu bulduk.
Fantastik Canavarlar’ın devam filminin adını öğrendik: “Grindelwald’ın Suçları”. Bir an bile duraksamadan yeni film hakkında teorilerden bahsetmeye başladık. Yeni filmde Hogwarts’a geri döneceğimiz söylendi, delirdik. Jude Law’lı bir Ablus Dumbledore gerçeğiyle karşılaştık.
J.K. Rowling’in reddedilen ilk Potter taslağına bakıp hüzünlendik. Peki ya Rowling Sims oynasaydı, diye sorduk. Hazırcevaplığına saygı duyduk. Özürleri kabul ettik.
Örümceklere isim verdik. İşlere Trump ailesini bile dahil ettik! Emma Watson ile bir kez daha gurur duyduk.
Önce Bay Ollivander gitti. Sonra Sihir Bakanımızı kaybettik. Kazalarla yüreklerimiz ağzımıza geldi.
Harry Potter ve Kızıl Pelerin macerasına şahit olduk.
(…)
Böyle böyle, sonsuza kadar devam edebileceğimizi fark ettik.
Çünkü Pottermore nasıl bir dipsiz kuyuysa Fantastik Canavarlar da ondan aşağı kalmamaya başlamıştı.
Tüm bunları sizlerle birlikte yaptık. Elimizden tuttuğunuz, arkamızda değil -yanımızda- olduğunuz için bütün okurlarımıza sonsuz teşekkürler ediyoruz. Sizin enerjiniz olmasaydı, internetin bu köşesinde koca bir boşluk olacaktı.
J.K. Rowling‘e teşekkür ediyoruz.
Onun güzel kalbi olmasaydı, ruhumuzun şu köşesinde… koca bir boşluk olacaktı.
Fantastik Canavarlar Ailesi